21 Mart 2011 Pazartesi
YEŞİL YABAN ARISI
YEŞİL YABAN ARISI filmi izle, YEŞİL YABAN ARISI filmi, YEŞİL YABAN ARISI full izle, YEŞİL YABAN ARISI 3d izle, aksiyon filmleri, aksiyon filmi izleYapım:2010 ~ ABDTür:3 Boyutlu, Aksiyon, Gerilim, Komedi, SuçYönetmen:Michel GondrySenaryo:Seth Rogen, George W. Trendle, Evan GoldbergYapımcı:Seth Rogen, Neal H. Moritz, George W. Trendle Jr., Michael Grillo, Ori Marmur, Evan GoldbergGörüntü Yönetmeni:John SchwartzmanMüzik:Danny ElfmanSüre:1 saat 59 dkGösterim Tarihi:18 Şubat 2011 (Türkiye)Oyuncular:Cameron Diaz, James Franco, Christoph Waltz, Seth Rogen, Edward Furlong, Taylor Cole, Tom Wilkinson, Jay Chou, Edward James Olmos, Jamison Yang, Analeigh TiptonŞehrin en büyük gazetesinin tek varisi olan Britt Reid, playboy hayatı süren, şımarık bir zengin çocuğu profili sergilemektedir. Günün birinde babası aniden ve gizemli bir şekilde ölür. Babasının tüm gücü artık Britt Reid’a aittir.Britt, şirket çalışanlarından Kato ile birlikte gücünü daha iyi işler yapmak için birleştirir. Gündüzleri bir gazete patronu olan Britt, Green Hornet olarak bilinen maskeli bir süperkahramana dönüşerek suça savaş
İNTİKAM YOLU
İNTİKAM YOLU filmi izle, İNTİKAM YOLU filmini izle, İNTİKAM YOLU filmini seyret, Aksiyon filmi izle, Fantastik film izleIMDB Puanı: 6.3/10Tür: Aksiyon, Fantastik, GerilimYönetmen: Patrick LussierMüzik :Michael WandmacherSüre: 1 saat 44 dkNicolas Cage, Amber Heard, William Fichtner, Billy Burke, David Morse, Christa CampbellMilton kızı öldükten sonra cehennem bölgesinden kaçıp ilk önce torununu kurtarıp sonrasında kızının intikamını almak için büyük çaba harcayacaktır..Dünyada Jonah King’in yaşadığı yeri bulup ondan intikam almayı planlarken,hiç hesapta olmayan muhasebeci onu tekrar cehennem’e göndermeye çalışacaktır..Beklenen kitleye ulaşamayan bu filmin başrolünde ünlü oyuncuNicholas Cage’yi görürken David Morse gibi usta oyuncularda filmde yer
12 Mart 2011 Cumartesi
Patlıcan Pane
Patlıcan PaneMalzemeler5 Adet Patlıcan1 Su Bardağı Sıvı Yağ3 Adet Yumurta2 Yemek Kaşığı UnTuzTarifiPatlıcanları yıkayıp kurulayın.İkişer cm.arayla alacalı soyup 1 cm.inceliğinde yuvarlak kesin.Bir kaba yumurtaları kırıp içerisine 2 yemek kaşığı un ve tuzu ilave edip boza kıvamına gelinceye kaadr karıştırın.doğradığınız patlıcanları önce una sonra hazırladığınız bulamaca batırıp kızgın yağda kızartıp servis tabağına
Karnıbahar Ograten
Karnıbahar OgratenMalzemeler1 Adet Karnıbahar100 Gr.Kaşar Peyniri2 Yemek Kaşığı Tereyağı2 Yemek Kaşığı Un500 Gr.SütTuzKarabiberYemeğin TarifiKarnıbaharı temizleyip yıkayın.Tuz atılmış kaynar suda yumuşayıncaya kadar haşlayın.Suyun fazlasını süzüp karnıbaharların çiçeklerini ayırıp bu arada beşamel sosu hazırlayın. Beşamel sos için tereyağını küçük bir tencerede eritin.Unu ekleyip ağır ateşte karıştırarak kavurun.Sütü ilave edip koyu bir kıvam elde edene kadar pişirin.Sosun içine karabiber ve tuzu ekleyip tekrar karıştırın.Hazırladığınız beşamel sosun bir kısmını karnıbaharın üzerine döküp karıştırın.Karıştırdığınız karnıbaharı fırın tepsisine alın.Kalan beşamel sosuda karnıbarların üzerine döküp yayın.En üstede rendelenmiş kaşar peyniri serpip fırında üzeri kızarana kadar
Puf Patates
Puf PatatesMalzemeler4-5 Adet Patates2 Çay Bardağı Sıvı Yağ8 Yemek Kaşığı UnTuzTarifiPatatesleri haşlayıp soyun.Rendeleyip 8 yemek kaşığı unu yedirerek hamur yapın.Hamuru 3 cm.incelikte açıp küçük bir kalıpla kesin.Kızgın yağda kızartıp servis tabağına alın sıcak olarak servis
Çikolatalı Truffle
Çikolatalı TruffleMalzemeler2/3 Çay Fincanı Krema1.5 Çorba Kaşığı Tereyağı2 Çorba Kaşığı Su1 Paket Bitter Çikolata1 Çorba Kaşığı KakaoHindistan CeviziTarifiÇiğ krema,tereyağı ve suyu karıştırıp kaynatın.Sonra ocaktan alın.İçine çikolata parçalayın.Çikolatalar eriyince bu karışımı bir tepsiye dökün ve soğuması için bekleyin.Soğuyan bu karışımdan parçalar alın.Biraz yuvarlayıp kakaoya ve hindistan cevizine bulayarak servis
Yılbaşı Menüsü
Ispanaklı Çanak KöfteMalzemeler400 Gr.Kıyma500 Gr.Ispanak1 Adet Soğan3 Diş Sarımsak3 Dilim Bayat EkmekZeytinyağı1 Su Bardağı Rendelenmiş Kaşar Peyniri1 Tatlı Kaşığı SalçaKarabiberKimyonTuzYemeğin TarifiKıyma,rendelenmiş bayat ekmek,tuz,karabiber,kimyon rendelenmiş soğan ve sarımsağı iyice yoğurup cevizden büyük parçalar koparıp çanak şekli verin.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika kadar pişirin.Bu sırada ıspanakları ayıklayıp yıkayın.Ispanakları doğradıktan sonra zeytinyağında soteleyip çanakların içine pay edin. Daha sonra salçalı sos hazırlayıp çanakların üzerinde gezdirin.En son olarak ta rendelenmiş kaşar peyniri serpip fırında kızarana dek pişirip servis edin.
Mantar Salatası
Mantar salatası tarifini size görsel olarak yayınlıyoruz. Mantar sevenlerin çok beğendiği bir salata olan mantar salatası hem yapımı kolay olması ile hemde lezzetli olması ile tavsiye edilen bir salata çeşididir.Afiyet
Kırmızı Biber Sarma
Kırmızı Biber SarmaMalzemeler6 Adet Kırmızı Biber150 Gr.Beyaz PeynirMaydanozCevizTaze Soğan SaplarıTarifiKırmızı biberleri közleyin.Közlenmiş biberlerin tohumlarını temizleyip içlerine peynir,kıyılmış maydanoz ve ceviz karışımından paylaştırıp rulo halinde sarın.Taze soğan saplarıyla bağlayıp servis tabağın
'İftardan hemen sonra ilişki' uyarısı
Ramazan ayının cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe çiftleri cinsel ilişki konusunda uyardı. Ramazan ayının cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; "İslam inancına göre; oruçluyken cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve iftarla imsak arasında ilişkiye girilmelidir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır.CİNSELLİK AÇLIK VE SUSUZLUK GİBİ DOĞAL OLGURamazan ayı boyunca, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşanabilir. Kişi beynini kapatarak duygularına odaklanabilir, endişe, korku ve kaygılarını bir tarafa bırakarak anın tadını çıkarabilir. Çünkü insanın maddi ve manevi gelişmesinin yanı sıra ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinsellik; İslam dini tarafından, insan doğasının en temel ihtiyaçlarından biri olarak görülmüştür. İnsanlar için cinsel arzu ve istekler; açlık, susuzluk gibi doğal olgulardır. Bu nedenle arınma ve arındırma ayı olan Ramazan'da, insanlar cinselliği yasaklamadan; gönüllerini, kalplerini ve beyinlerini arındırmalıdır. İçlerindeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtularak olumsuzlukları bir kenara bırakmalı, cinsel yaşam ve partnerleriyle ilgili iyi düşüncelere sahip olmaya gayret etmelidirler." dedi.İFTARDAN SONRA İLİŞKİ İSTEĞİ ARTABİLİRİftar sonrası tokluk hissiyle beraber cinsel isteğin artmasının ise sık rastlanan bir durum olduğun altını çizen CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; "Çünkü insanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinsellik bir zincirin halkaları gibidir. Ancak aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir. Bu nedenle iftardan hemen sonra cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir." diye konuştu.Ramazan ayında dargınlıkları ve kırgınlıkları bir yana bırakmalıyız Ramazan ayının yarattığı birlik ve dayanışma
Domuz gribi cinsel yolla da bulaşır mı?
Son günlerde gündemi meşgul eden ve kafaları karıştıran domuz gribi hakkında, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); domuz gribinin cinsel hayatı nasıl etkileyebileceği konusunda çarpıcı bir basın açıklaması yaptı. Eşlerden biri gripse iyileşene kadar yatak odası ayırınSon günlerde domuz gribi tehlikesinin tüm dünyayı sarmış durumda olduğuna dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Domuz gribine neden olan virüsün adı A tipi H1N1 ilk olarak 6 ay önce Meksika'da ortaya çıktı ve hastalık kısa sürede tüm dünyaya yayıldı. Şu sıralar Türkiye'de de domuz gribi vakalarına rastlanıyor ve bu durum herkesi endişelendiriyor. Domuz gribinin belirtileri asında diğer grip türleri ile benzerlik göstermektedir ve insandan insana bulaşmaktadır. Domuz gribinin temel belirtileri; yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, genel vücut ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, üşüme ve yorgunluktur. Bazı durumlarda kusma ve ishal de görülebileceği gibi, ağır vakalarda zatürre, solunum yetmezliği ve bazen ölüm de görülebilir. Grip mevsimi olarak adlandırabileceğimiz şu günlerde sağlımızı korumak için insanlarla yakın temastan kaçınmalıyız. Eşiniz sık sık yurt dışına gidiyorsa domuz gribi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir, ancak özellikle bugünlerde ülkelere girerken sıkı bir şekilde sağlık taramaları yapılmaktadır. Yine de eşiniz Türkiye'ye döndüğünde gerekli testleri yaptırabilir. Eğer eşlerin ikisinde de hastalık belirtileri yoksa öpüşmelerinde bir sakınca yoktur. Ancak eşlerden biri gripse iyileşene kadar yatak odası ayırılabilir.” dedi.Domuz gribinden korunma yöntemleri nelerdir?Domuz gribine karşı korunmada en önemli yöntemin hijyen olduğunun altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psikolog Gülüm Bacanak; “Domuz gribinde ellerin temizliği büyük önem taşır, çünkü en etkili önlem sık sık ellerin yıkanmasıdır. Virüs; hastalığı taşıyanlarla aynı ortamı paylaşmayla, öksürme, öpüşme, hapşırma, tokalaşma, sarılma, yakın mesafede konuşma gibi hava yoluyla ve temasla bulaşmaktadır. Bu nedenle burun ve ağız temizliği de çok önemlidir. Burunu silme yerine burnu bol suyla yıkma ve sümkürme tercih edilmeli; antiseptik (mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyen ve onları öldüren madde) gargara ile gargara yapılmalıdır. Bunun dışında
İnsanlar neden seks yapar?
Sağlıklı cinsel yaşam üzerine yaptığı açıklama ve çalışmalarıyla gündem oluşturan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği, insanların neden seks yaptıkları sorusuna ilginç örneklerle cevap veriyor. CİSED seks ve cinsellik kavramları için uyarısı da var... İnsan doğumundan itibaren cinsel bir varlıktır ve yaradılışının gereği olarak da cinselliği yaşamak ister. Bir başkasıyla cinselliği paylaşmanın en sevgi dolu ve keyifli yolu seks yapmaktır. Peki, insan neden seks yapar? Seks yapmanın amaçları nelerdir? Seksin zevk almaktan başka bir amacı var mıdır? Açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) insanların neden seks yaptıkları hakkında çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı. "Cinsellik ve seksi karıştırmayın"Toplumumuzda cinsellik ve seks kavramlarının birbirine karıştırıldığını söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Cinsellik denildiğinde çoğumuzun aklına seks gelmektedir. Oysa ki cinsellik; psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik yönleri olan çok boyutlu bir kavramdır ve insanın doğuştan getirdiği cinsiyetine ait özelliklerin tümüdür.Kişinin cinsiyeti, ses tonu, giyimi, saç şekli, yürüyüşü, oturuş şekli, cinsel kimliği cinselliğinin bir parçasıdır. Seks ise; birbirini seven iki insan arasında yaşanan bir eylemdir; dokunma, öpüşme, sevişme gibi eylemleri içerir; sevginin ve zevkin, ruhun ve bedenin paylaşımıdır.’’ dedi. Kadınların seksten zevk alması kimi toplumlarda yasaklanmıştı!Tarih boyunca insanın neden seks yaptığının çok tartışıldığını ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psikolog Gülüm Bacanak; şunları söyledi:“Eski devirlerde seks sadece üreme amaçlı bir eylem olarak görülürdü. Zevk almak, özellikle de kadınların seksten zevk alması kimi toplumlarda yasaklanmıştı ve hoş karşılanmazdı. Bu durum ülkemizde de bazı bölgelerde hala geçerli bir düşünce olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarih boyunca seksin tabu olduğu, sadece belli bir zümrenin yapmaya hakkı olan bir eylem olarak örüldüğü dönemler olduğu gibi, olarak özgürlüklerin sınırsızca yaşandığı ve her türlü cinsel eylemin serbest olduğu dönemler ve toplumlar da vardı. Günümüzde seksin üreme amacı ikinci planda olup, en önemli amacı zevk almak haline gelmiştir.’’ Farklı
Ereksiyon sorununda 'huzursuz bacak' ayrıntısı
Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin onda birinde huzursuz bacak sendromu var... Konuyla ilgili bir araştırma yapan CİSED bu sendromu yaşayan erkeklerin ereksiyon sorununa diğer erkeklere oranla daha yatkın olduklarını açıkladı. Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin onda birinde huzursuz bacak sendromu var Otururken ya da yatarken bacaklarda hissedilen ve özellikle geceleri artış gösteren rahatsızlık ve huzursuzluk hissi tıpta “Huzursuz Bacak Sendromu” olarak adlandırılmaktadır. Tam olarak nedeni bilinemeyen bu durum toplumun yaklaşık %5-10’unda görülmektedir. Son dönemde yapılan çalışmalarda huzursuz bacak sendromuna sahip olan erkeklerin ereksiyon sorununa diğer erkeklere oranla daha yatkın oldukları bulunmuştur. Cinsel konularda toplumu bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı amaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) bu önemli konuda bir basın açıklaması yaptı. Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin onda birinde huzursuz bacak sendromu varAdı çok fazla bilinmese de huzursuz bacak sendromu’nun yaklaşık toplumun yüzde 5-10’unda görülen bir sorun olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; şunları söyledi:''Bu durumu yaşayan kişiler özellikle otururken ya da yattıklarında bacaklarında tarif edilmesi güç bir rahatsızlık hissi duyarlar. Bunu kasılma, gerilme, ürperme, kaşınma, ağrıma, yanma, karıncalanma gibi ifadelerle tarif etmeye çalışırlar. Bazen bu durum kollarda, ayaklarda ya da vücudun başka bölgelerinde de ortaya çıkabilir, ancak yaygın olarak bacaklarda görülür. Kişi hareket halinde iken bir sorun yaşanmaz, ancak dinlendiği ya da gece yattığı zaman ortaya çıkar. Bu durum uykuya dalma sırasında ya da uyanıkken ortaya çıkar ve kişide o rahatsız edici histen kurtulmak için bacağını sürekli hareket ettirme isteği doğar. Bu kişiler sürekli bacaklarını sallarlar, yatakta rahat edemezler, uykuya dalmakta zorluk çekerler, insomnia (uykusuzluk hastalığı) yaşayabilirler, bazen sosyal ortamlarda ve toplantılarda da bacakları kontrolsüz bir şekilde hareket ettirme isteği oluşabilir. Bu kişiler misafirliğe gitmekte, televizyon seyretmekte ve yolculuk yapmakta zorlanırlar ve sürekli ayağa kalkıp hareket etme ihtiyacı içinde olurlar." Bu sendromu yaşayan erkeklerde cinsel sorunların görülme oranı da yüksek olabildiğini belirten Dr. Keçe; şunları dedi:''Bu kişilerde
Aşk-ı Memnu'daki aşk ödipal bir aşktır
RTÜK, bir dizideki ilişkiyi Türk ahlaki ve ailevi yapısını zedelediği için cezalandırdı. CİSED, neden bu dizinin çok izlendiğini ve çarpık olarak nitelendirilen ilişkinin ardında yatanları anlattı. RTÜK son dönemin en çok izlenen dizilerinden biri olan Aşk-ı Memnu'ya yine ceza verdi. Daha önce uzun öpüşme ve sevişme sahneleri nedeniyle uyarı alan diziye, bu defa da yeğenin önce amcasının karısıyla sonra da sözde kuzeniyle aşk yaşamasının Türk ahlaki ve ailevi yapısını zedelediği nedeniyle ceza verildi.Peki eğer Aşk-ı Memnu Türk aile yapısına zarar veriyorsa neden bu kadar seviliyor? Türk halkı bu dizide ne buluyor? Karakterlerin psikolojik yapıları bize neleri gösteriyor? Cinsellik, aile ve evlilik konularında halkımızı bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı amaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); bu konuda bir basın açıklaması yaptı.Aşk-ı Memnu'daki aşk ödipal bir aşktırSon dönemin popüler dizilerinden Aşk-ı Memnu ile ilgili tartışmaların hiç dinmediğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; şunları dedi:Aşk-ı Memnu'da bir aile içersinde yaşanan aşk ilişkileri anlatılıyor. Küçüklüğünde anne-babasını kaybetmiş sözde yeğenin, bir baba gibi kendisine kol kanat geren ve onu büyüten amcasının karısı ile yasak aşk yaşaması, ancak daha sonra bu aşkın ortaya çıkacağı korkusu ile kardeşi gibi gördüğü sözde kuzenine evlenme teklif etmesi dizinin ana temasını oluşturuyor. Dizideki bu olayları aslında dinamik psikolojide ödipal kompleks olarak adlandırılan yapının ete kemiğe bürünmüş hali olarak da değerlendirebiliriz. Yani Aşk-ı Memnu'da yaşanan aşk, ödipal bir aşktır.''Freud'un ortaya attığı bir kavram olan ödipal’in Türk toplumunda çok yaygın olduğunu belirten Dr. Keçe; ''Aşk-ı Memnu dizisinde, Behlül baba gibi gördüğü amca ile bilinçdışı olarak rekabet edebilmek amacı ile onun karısı ile aşk yaşarken, bir yandan da yakalanma ve amca tarafından cezalandırılma korkusu yaşıyor olabilir.Yine Bihter de babasını kaybetmiş ve bundan anneyi sorumlu tutuyor, anneyi cezalandırmak istiyor ve bunun için annenin hoşlandığı babası yaşındaki Adnan Beyle evlenmiş olabilir. Ayrıca Adnan Bey de kızı yaşındaki bir kadınla evlenerek ters ödipal yaşıyor olabilir. Bu durumlar aslında ödipal’e çok güzel birer örnektir. Yani
Eşcinsellik 'kader' mi yoksa tercih mi?
Türkiye'nin çok farklı gündemi eşcinseller oldu.... Eşcinselliğin kader mi yoksa tercih mi olduğu tartışmasına açıklık getiren CİSED, eşcinsellikten kurtulmk için neler yapılması gerektiğini de açıklıyor. Eşcinsellik bir tercih değil ama eşcinsel ilişki yaşamak bir tercihtir... Son dönemde eşcinsellikle ilgili tartışmalar medyanın gündeminde sıkça yer alıyor. Özelikle Perihan Mağden'in yeni romanı "Ali ile Ramazan"ın piyasaya çıkması ile birlikte eşcinsellik konusu tekrar gündeme geldi. Romanda iki erkek arasındaki aşk ve bu aşkın trajik sonu anlatılıyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), bu konuda çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı.Eşcinsellik tercih değildir, ama eşcinsel ilişki yaşamak bir tercihtir Eşcinselliğin tedavi edilebileceği ile ilgili görüşlerinin tam olarak anlaşılamadığını söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe eşcinselliğin kader olmadığını söyledi. "Eşcinsellik kader değildir" adında bir de kitabı bulunan Dr. Keçe, eşcinselliğin doğuştan olmadığını, çocuklukta aile içinde yaşanan bazı travmalardan kaynaklanan gelişimsel bir kusur olduğunu ve kişisel bir tercih olmadığını düşündüğünü söyledi.Eşcinselleri bir hasta olarak değerlendiren ve tedavilerini bu doğrultuda gerçekleştiren CİSED Başkanı Keçe, derneğin tüm eşcinselleri tedavi etme çabasında ve ısrarında olduğu, onları zorlandığı şeklideki ididaları sert bir dille yalanlayarak şunları söyledi: "Biz CİSED olarak, tedavi arayışında olan, tedavi olamayacaksa intihar etmeyi düşünen ve değişim isteyen eşcinsellere de tedavi şansının verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biz, eşcinselliğin doğuştan olmadığını, çocuklukta aile içinde yaşanan bazı travmalardan kaynaklanan gelişimsel bir kusur olduğunu ve kişisel bir tercih olmadığını düşünüyoruz.Bize göre eşcinsellik bir tercih değildir, ancak kişi eğer eşcinsel dürtülerini eyleme dökerse yani eşcinsel ilişki yaşarsa o zaman bu onun bilinçli seçimidir. Buna da kimse birşey diyemez. Ancak eşcinsellik konusunda her ruh sağlığı profesyoneli gibi bir duruş sergilemek de gerekmektedir. Bir grup ruh sağlığı profesyoneli, eşcinselliği değişemez tek bir yapı olarak ele alma eğilimindeyken; bir grup ruh sağlığı profesyoneli de eşcinselliğin tek bir yapı olarak ele alınmaması gerektiğini ve
Sürat yapan, seri konuşan ve hızlı yiyen erken boşalır!
Erkeklerin cinsel hayatlarındaki en büyük kabuslarından birisi olan erken boşalmanın neden ve etkenleri konusunda bir açıklama yapan CİSED ilginç bilgiler veriyor. Erken boşalan erkekler hayatın her alanında da çok hızlıymış... Erkeklerin cinsel hayatlarındaki en büyük kabuslarından biri hiç kuşkusuz ki erken boşalmadır. Hemen her erkek hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşayabilir. Boşalma kontrol edilebilen bir reflekstir ve erken boşalmanın %100 tedavisi vardır.Peki erkekler neden erken boşalır? Erken boşalma genetik midir, yoksa öğrenilmiş bir refleks midir? Erken boşalmada psikolojinin rolü nedir? Cinsellik, aile ve evlilik konularında halkımızı bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı camaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), erkeklerin korkulu rüyası erken boşalma hakkında çok çarpıcı bir basın açıklaması daha yaptı."Erken" değil "denetimsiz" boşalmaErken boşalmanın erkeklerin en sık yaşadığı cinsel sorunlardan biri olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; ''Erken boşalma, erkeğin boşalma refleksi üzerinde istemli kontrolünün olmaması durumudur. Erkekler bize en çok erken boşalma şikayeti ile başvurmaktadırlar.Erken boşalma genellikle halk arasında partnerini tatmin edemeden boşalma, penis vajinaya girmeden, değer değmez ya da penis vajinaya girdikten birkaç dakika sonra boşalma olarak tanımlanmaktadır.Bu tanımlar kısmen doğru olmakla birlikte aslında erken boşalma yerine denetimsiz boşalma ifadesini kullanmak daha uygun olacaktır. Yani önemli olan erkeğin ne kadar sürede boşaldığı değil, boşalma refleksi üzerinde istemli kontrolü olup olmadığıdır'' dedi.Erken boşalmanın çok eski devirlerden beri var olduğunu söyleyen Dr. Keçe, şunları söyledi:''Erken boşalma bize göre kazanılmış bir reflekstir. Çok eski devirlerde ilkel çağlarda yaşayan insanlar doğada yaşamlarını sürdürmek ve canlarını korumak zorundaydılar. Seks yaparken de bir yandan da her an vahşi bir hayvanın saldırabileceği korkusunu yaşamaktaydılar. Bu nedenle de erkek bir an önce işlerini bitirmeyi yani boşalmayı amaçlıyordu. Seksten keyif almak için huzurlu bir ortam gereklidir. Eğer huzur yoksa ve tehlike varsa vücutta adrenalin salgılanır ve kişi bir an önce bulunduğu ortamdan kaçmak ister. Yani erken boşalma da insanın kendini korumak için
Sağlıklı erkeğin cinsel yaşamı daha uzun
Chicago Üniversitesinde yapılan araştırmada, sağlık durumu iyi veya mükemmel 55 yaşındaki erkeklerin cinsel yaşam süresinin daha uzun olduğu ortaya çıktı. ABD'de yapılan bir araştırmada, sağlıklı erkeğin cinsel yaşam süresinin daha uzun olduğu ortaya çıktı.Chicago Üniversitesinde yapılan araştırmada, sağlık durumu iyi veya mükemmel 55 yaşındaki erkeklerin, sağlıkları kötü veya vasat düzeydeki erkeklerle mukayese edildiğinde ortalama 5 ila 7 yıl daha uzun cinsel yaşamlarının olduğu belirlendi. Araştırmada, sağlık durumu iyi ya da mükemmel kadınların, sağlıkları kötü veya vasat olanlarla karşılaştırıldığındı 3 ila 6 yıl daha uzun cinsel yaşamlarının bulunduğu kaydedildi.Sağlık durumları çok iyi veya mükemmel durumda bulunan erkek ve kadınlar, sağlık durumları kötü veya vasat erkek ve kadınlarla karşılaştırılırken, sağlığı iyi olan erkeklerin kötü olanlara göre 1,5 ve kadınların da 1,8 kat cinsellikle daha ilgili olduğu görüldü.25 ila 85 yaşlarındaki 6 binden fazla Amerikalıya ait verilerin incelendiği ve British Medical Journal'da yayımlanan araştırmada, orta ve ileri yaşlarda cinsel faaliyet, cinsel yaşamın kalitesi ve cinselliğe ilginin sağlık durumuyla doğrudan bağlantılı olduğu tespit edildi.Araştırmacılar Doçent Stacy Tessler Lindau ve asistanı Natalia Gavrilova, erkeklerde faal cinsel yaşam beklentisinin kadınlardan daha uzun olduğunu, ancak sağlığı kötü erkeklerin faal cinsel yaşamlarının kadınlara göre kısa olduğunun altını çizdi.Araştırmada ayrıca, daha sık cinsel ilişkide bulunan insanların daha sağlıklı olduğu tespit edilirken, cinsel açıdan aktif insanlar arasında, sağlık durumu iyi olmanın, erkeklerde daha sık cinsel ilişkiyle (haftada bir veya daha fazla) bağlantılı olduğu tespit edildi.Araştırmacılar makalelerinde, "cinsel aktivite, yüksek kaliteli cinsel yaşam ve cinselliğe ilginin yaş ilerledikçe erkeklerde kadınlardan daha fazla olduğunu"
Yanlış cinsellik bilgileri
Kaliforniya Palo Alto'daki Lucile Packard Children's Hospital doktorlarından Sophia Yen, cinsel konularda bilinen yanlışları ve doğrularını açıkladı. Yanlış: Tuvaletlerden cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanabilirsiniz.Ten teması ya da öpüşme ile bazı hastalıklar bulaşabilir. Örneğin öpüşme ile herpes virüsü yayılabilir ama cinsel yolla bulaşan bakteriler sadece insan vücudunda yaşarlar, bunun dışında tuvalet gibi yerlerde bu bakteriler yaşamlarını devam ettiremeyeceğinden bulaşma riski de sıfırdır. Fakat cinsel yolla bulaşan hastalıkların dışındaki hastalıklara yakalanmamak için; tuvalet sonrası gerekli temizliğe her zaman titizlikle dikkat etmek gerekir.Yanlış: İlk defa seks yaptığınızda hamile kalmazsınızİlk veya son defa seks yaptığınızda hamile kalma riski taşırsınız. Yapılan araştırmaların sonucunda elde edilen istatistiklere göre insanların % 20'si seks yapmaya başladığı ayın içindeyken hamile kalmaktadırlar. Yani, bayanlar ilk defa seks yaptığında bile hamile kalma riski taşımaktadırlar.Yanlış: Adet döneminizde hamile kalmazsınız.Ne yazık ki adet döneminizde ya da sonrasında hamile kalma riskiniz “düşük de olsa” devam eder. Ayrıca nadiren olsa da bazı kadınların hamile olduklarında bile adet görmeye devam ettiklerini biliyor muydunuz? Bunun için kullandığınız bir doğum kontrol hapı ya da prezervatif varsa kullanmaya bu dönemlerde de devam etmenizde fayda
Evlilikte cinsel yaşam ve ilk cinsel ilişki
Evlilik, kadının ve erkeğin beraber yaşamak üzere karşılıklı anlaşma ile oluşturdukları sosyal bir kurumdur. Bu kurum sevgiyi, saygıyı, cinselliği, mutluluğu ve üzüntüyü dahi paylaşmayı içerir... Evlilik kadının ve erkeğin sahip olduğu temel haklardan bir tanesidir. Evliliğin toplum tarafından kabul görmesi içinde yasalar çerçevesinde onaylanması gerekir. Gelenek ve göreneklerde evliliğin oluşmasını ve yapısını etkilemektedir. Kadının ve erkeğin sosyal yaşamdaki rolleri daha doğar doğmaz yetiştirilme tarzları ile başlar. Bu roller toplumsal ve kültürel farklara göre bazı değişikliklere uğrasalar da temelde aynı esaslardadırlar. Kadının yapısı itibarı ile daha duygusal olması kolay incinip kolay sevinmesi hormonları ile ilgili olup bu onun annelik yapabilmesi için gereklidir. Kadın adet gördüğü zaman veya gebe kaldığı zaman veya doğum yaptıktan sonra fiziksel olarak eskisine nazaran daha güçsüz düşer. Bunun sonucunda da erkek koruyucu ve kollayıcı olmak zorundadır. Kadın ve erkek ilişkisindeki en önemli şey kadını kadın ,erkeği erkek olarak kabul etmek ve karşı tarafın istek ve arzularına saygı duymaktır. Çünkü daha evvelde söylediğimiz gibi daha bebeklikten itibaren farklı yetiştirilir ve farklı hissetmeye başlarız. Bir kadının bir erkeğin nasıl düşündüğünü veya bir erkeğin bir kadının niçin farklı davrandığını anlamasına imkan yoktur.Çünkü farklı hormonlar etkisi altında olunca karşı cinsin bilemediği ve anlayamadığı duygular gelişir. Mesela kadınlar erkeklerin niçin seks isteklerini kontrol edemediklerini ve devamlı seks istediklerini (daha doğrusu duygusuzca seks yapabilmelerini)pek anlayamazlar. Kısaca açıklayacak olursak erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır. Bazen ise doğanın bir savunma sistemi olarak ilişki kuramayan veya masturbasyon yapamayan erkek uykusunda boşalacaktır. Bu gerçeği göz önüne alarak hanımlarımızın eşlerine olan
Kısırlık nedir ve bilinmesi gerekenler nelerdir?
Kısırlık son yıllarda gerek toplumun gerekse de medyanın gündemini giderek daha fazla işgal eden bir sağlık sorunu. Bu konu hakkında doğru ve yanlış pek çok beyanat verilip, çocuk sahibi olamayan çiftlerin yönlendirilmesi güçleştiriliyor. Kısırlığın tedavisinde özellikle son on yıl içerisinde büyük aşamalar kaydedildi ve önceleri tedavi edilemez gözüyle bakılan çiftlere çocuk sahibi olma imkanı sağlandı. KADINDA KISIRLIK NEDENLERİ1.YUMURTLAMA BOZUKLUKLARIYumurtlama bozuklukları kadında en sık görülen kısırlık nedeni olup, yumurtlama bozukluğu dendiğinde, yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması anlaşılır. Adetlerin seyrek veya hiç görülmemesi çoğu zaman bir yumurtlama bozukluğunu gösterir, ancak adetlerin tamamen düzenli olduğu durumlarda da yumurtlama bozukluklarına rastlanabilir. Yumurtlama bozuklukları başlıca üç grupta toplanabilir.Yumurtalıklardaki yumurta üretimini uyaran hormonların doğuştan eksikliğine bağlı olarak beyin sapından salgılanamaması,Beyin sapından süt hormonu prolaktinin normalden fazla salgılanması,Polikistik over
Depresyon cinselliğin sonu olabilir
Depresyon cinsel yaşamı yok edebildiği gibi, cinsel sorunlar da depresyonu tetikleyebiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz anlatıyor. Günümüzde artık her olay sinirlerimizi yıpratıyor. Kimilerimiz bu olaylardan o kadar etkileniyoruz ki depresyona girebiliyoruz. Fakat depresyon sadece sinirlerimizi bozmakla kalmıyor derin izler bırakabiliyor. Hatta cinsel yaşamı yok edebiliyor. Reem Nöroloji uzmanı Mehmet Yavuz depresyonun cinsel hayata olan etkilerini anlatıyor… Çağın hastalığı depresyonun, cinsel hayata verdiği olumsuz etkiyi anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, depresyona girmiş erkeklerde başta cinsel isteksizlik, erken boşalma ve sertleşme sorunları görülürken, kadınlarda ise daha çok cinsel isteksizlik gözlendiğini söylüyor; “Çünkü cinselliğin; cinsel istek, uyarılma ve orgazm olmak üzere üç aşaması vardır. Depresyonda başta cinsel istek libido azalır. Buna bağlı olarak uyarılma ve orgazm sorunları da ortaya çıkabilir. Hatta birleşme olsa bile depresyonda ki kişi bundan zevk ve tad almaz. Ancak tüm bu sorunlar depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte kendiliğinden düzelmektedir.” Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir. Cinsel sorunların depresyona yol açtığını bilmeyen hastaların, genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşündüğünü açıklayan Yavuz, bu durumun da mevcut tabloyu ağırlaştırarak, kişileri umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklediğini, daha önce var olmayan cinsel sorunlara yol açabildiğini belirtiyor. Hasta cinsel hayatının tamamen sona erdiğini düşünerek, depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda yine başarılı olamazsam düşüncesiyle performans anksiyetesine kapılan hastada, depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabilir. Yavuz, “Her fert ve her vaka birbirinden farklıdır, fakat eşlerden biri depresyonda ise, tüm aile bundan etkilenir. Bu durumda diğer eşin sabırlı ve anlayışlı olması, eşine yardım etmesi ve ona her konuda cesaret vermesi beklenir. Depresyonda olan kişinin duygusal olarak aileden kopması sebebiyle, bu bazen güç olabilir” diyor. Evlilik sürecinde yaşanan yorgunluk ve gerilim cinsellikte olumsuz etkilere sebep olabilir. Mehmet Yavuz, bazı evliliklerin ilk günlerinde, erkeklerde sertleşme sorunu nedeniyle ilişkinin gerçekleşemediğini
Ergen çocuğunuzla cinselliği konuşun
Ergenliğe giren kızınızla cinsellik hakkında ne konuşacağınızı bilemiyorsanız Psikolog Dr. Başak Demiriz’in bu konuşmada anlatmamız gerekenlerle ilgili önerilerine bir göz atın! Psikolog Dr. Başak Demiriz’in Milliyet Cadde’de yer alan köşesini severek takip ediyoruz. Psikoterapi diyaloglarından oluşan yazılardan “çocuklarla cinselliği konuşma” konusunda olanı sizlerle paylaşmak istedik…Anne ve babalar cinselliği çocuklarıyla rahatça konuşabilmeli. Böylece, çocukların cinselliği yanlış bir şekilde internet veya televizyon öğrenmesi ve ileride riskli cinsel davranışlarda bulunmaları önlenebilir Danışan: Bugün sizden çocuklarımla ilgili yardım almak istiyorum.Dr. Başak: Hangi konuda?Danışan: Onların cinsel eğitimi konusunda. Açıkçası yakın zamana kadar bunun gerekliliğinin bile farkında değildim ama geçen gün başımıza gelen bir olay aklımı başıma getirdi.Dr. Başak: Çocuklarınız kaç yaşlarında?Danışan: Oğlum 10 yaşında, kızım da sekiz. Kızım, iki gün önce ailecek tanıdığımız bir arkadaşının evinde kaldı. Şimdiye kadar bir problem yaşamamıştık. Ama son kaldığında nasıl baş edeceğimizi bilemediğimiz bir olayla karşı karşıya geldik.Dr. Başak: Nasıl haberiniz oldu?Danışan: Kızım anlattı ama epey zorlanarak ve utanarak. Arkadaşının odasına yeni bilgisayar aldılar. O gün evde arkadaşının 10 yaşındaki kuzeni de varmış ve onlara internete girmeyi göstermiş. Onlar da internette Barbie bebekler, kıyafetleri ve oyunları diye yazarken bir de ‘güzel kadınlar’ yazmışlar ve hiç beklemedikleri birçok porno sitesiyle karşılaşmışlar. Önce hepsine bakmışlar ama sonra çıplak kadın ve erkek resimlerini görünce korkup kapatmışlar.Dr. Başak: Daha önce kızınızla cinselliği konuşmuş muydunuz?Danışan: Daha sekiz yaşında olduğu için ona hiç bir şey anlatmamıştım. Ama bu son olaydan sonra acaba hata mı yaptım diye düşünmeye başladım. Bize kimse bir şey anlatmazdı ama o zaman ne internet vardı ne de bu kadar çok TV kanalı. Dr. Başak: İşte bu nedenle çocukların odalarında bilgisayar bulundurmak çok sakıncalı. Bilgisayarlar, çocukların neler yaptığını takip edebileceğiniz bir yerde olmalı. Kızınız olayı anlatırken ruh hali nasıldı?Danışan: Çok utanarak anlattı ve yanlış bir şey yaptığının farkında olduğu için önce hepsini anlatmak
Aids’ten korunma için yöntemler
Etkili bir aşının ya da tedavinin bulunmadığı göz önünde tutulursa, kitlelerin eğitimi, böylece risklerin azaltılması, AİDS’e karşı savaşmada günümüzde en etkili yoldur. İnsandan insana geçme yollarının sınırlı olması nedeniyle, risk altındaki kişilerle cinsel ilişkiden kaçınılması, AİDS’in daha çok yayılmasını durdurabilir.Bölgesel iletişim gruplarıyla, ülke genelinde ve hükümet tarafından düzenlenecek çalışmalarla gerekli bilgileri içeren belgelerin sağlanması ve dağıtılması, bu amaca ulaşmaya yardım edebilir.Sözgelimi 1981′de ABD’de ” Halk Sağlığı Servisi “, ” HİV bulaşması ” ve AİDS’le ilgili basit bir dille yazılmış, kolay anlaşılır broşürler hazırlamış, bu broşürler ülkedeki her eve postalanmıştır.Toplumda davranış değişikliği yaratmak çok güç olsa da, ABD’de AİDS’ten en çok etkilenen gruplar üstünde yapılan çalışmaların, bu tür değişiklikleri başlatabildiği saptanmıştır.Mart 1983‘ de ABD’de büyük kan bankası kuruluşları da, HİV ‘in geçiş olasılığını azaltmak için, AİDS riski bulunan bütün kan verecekleri sorgulayan süreçler geliştirmiş, buna ek olarak, AİDS riskini artıracak uyuşturucu düşkünlüğü olan ya da AİDS belirtilerini andırır belirtiler gösteren kişilerde tarama testlerini artırmışlardır.1985 başında kanda HİV’ e karşı gelişen antikorları doğrudan belirleyici bir tarama testi geliştirilmiş ve uygulamaya konmuştur: Genellikle bulaşmayı izleyen haftalar ya da aylar içinde ortaya çıkan bu antikorların varlığı, kişinin virüsü almış olduğunu gösterir. Ancak, bunun belirlenmesine karşın, kişide AİDS’in gelişeceğini mi, yoksa hiçbir belirtiye yol açmaksızın yaşayacağını mı kesin olarak belirlemek henüz olanaksızdır.Kan aktarımında ya da kan ürünlerinin yapımında kullanılan bütün kanlar, günümüzde bütün gelişmiş ülkelerde antikor bakımından taranmaktadır. Yaygın yöntem ELİSA tarama testinin ve ” Western leke testi ” denen daha özgül bir yöntemin kullanılmasıdır.Bu testlerden birinde pozitif sonuç veren kan, kesinlikle kullanılmamaktadır. Doku ve organ bankaları da benzer işlemler uygulamaktadır. Verici kanının hazırlanmasıysa, kendi başına HİV enfeksiyonu riski taşımaz. Çünkü bu amaçla kullanılan aletler, mutlaka önceden arıtılmaktadır.ABD dahil birçok ülke,
Kısırlığın nedeni rekabet olabilir mi?
Kısırlığın nedeni hücrelerinin rekabeti olabilir Yıllardır doğurganlıkta görülen azalmanın kadın ve erkeklerin üreme hücrelerinin evrim geçirerek birbiriyle rekabet eder hale gelmesinden kaynaklanmış olabileceği belirlendi. Çiftlerin yaklaşık yüzde 10'unun kısırlık sorunu yaşadığı günümüzde, çevreciler bunun nedenini kirlenmeye, psikiyatrlar stresli yaşam tarzına bağlarken, Tel Aviv Üniversitesinden Oren Hasson, doğurganlığın azalmasının kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin birbirini bütünleyici özelliğinin sınırlandığı evrim sürecinden kaynaklanmış olabileceğini belirtti. Kadın ve erkek bedeninin üreme konusunda düşman hale geldiğini söyleyen Hasson, binlerce yıldır kadınların bedeninin spermleri daha rekabetçi, daha güçlü, daha hızlı hale gelmeye zorladığını, buna karşılık olarak erkeklerin döllenme şansını artırmak için daha "saldırgan" spermler üretmeye başladığını ifade etti. "Biological Reviews" dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarında Hasson, sperm ve yumurta arasındaki dengenin çok hassas olduğunu ve bu dengenin bozulduğunu, bunun da kısırlığın artmasını açıklayabileceğini vurguladı. Normalde, bir spermin yumurtayı döllediğinde diğer spermlerin yumurta ile temasının engellendiği bazı biyolojik sonuçların ortaya çıktığını, bu engellemenin gerekli olduğunu aksi halde ikinci bir spermin yumurtanın içine girerek yumurtayı yok edebileceğini belirten Dr. Hasson, spermlerin zamanla daha etkili hale geldiğini ve ikinci spermin yumurtaya girişine artık ender rastlanmadığı açıkladı. Bilim adamı, kadınların bedeninin de polispermiye (bir yumurta hücresine birden daha fazla sayıda spermin girebilmesi) karşı savunma geliştirdiğini ve kadının üreme organının sperm için artık engel teşkil ettiğine dikkati çekti. Konuya ilişkin makale Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinde de yer alıyor. Kaynak:
Cinsel eğitim
Her ne kadar yetişkinlerden farklı şekilde ve anlamda da olsa, çocuk ilk yaşlarda vücudu ve karşı cins hakkında merak duyar. Çocuk, üç – dört yaşlarında kendisi ve nereden geldiği hakkındaki soruları korkmadan ve çekinmeden sormaya başlayacaktır. Bu sorular onun merakını giderecek ve yeterli bilgiyi verecek şekilde doğru olarak yanıtlanmalıdır. Bu ilk dönemlerde genellikle bir veya iki özetleyici açıklama yeterli olacaktır.Cinsiyet tabiatın devamlılığında temel unsuru meydana getirir. Çocuğun bu konuda merak duyması çok doğaldır. Gelişiminin ilk beş veya altı yılında olan bir çocuğun cinsiyet yönünden davranışları, bazı psikologları cinsiyetin bütün hayatın biçimlenmesinde ve gelişiminde en önemli faktörlerden biri olduğu sonuouna götürmüştür. Bu davranış hayatın gelişimi ile şekillenmeye başlar, yaşadığı her olay çocukta izler bırakır. Bunun için bazı otoriteler, cinsel eğitimin evde ve doğumdan ibaren başladığını kabul ederler.Anne ve babalar cinsiyet hakkında nasıl davranırlarsa onların birbirlerine karşı tavrı nasılsa, çocuğa da öyle yansır. Eğer anne. cinsiyetin tiksindirici, tehlikeli ve do-|un yapmak için katlanılan bir külfet olduğu duygusu ile hareket ederse, belki de çocuğun geleceğindeki sıkıntılı problemlerdi tohumlarını ekmiş olacaktır. Örneğin, karısını aşağılayan bir baba, cinsiyet koausunda. çocukta yıllarca süren gizli iç çatışmalara yol açabilecek bir davranışa neden olabilir.çocuk çok küçükten kadın ve erkek arasndaki farkları seslerinden, görünüşlerin babasının sakalından, elbiselerinden ve babanın ev içi işlevlerindeki farklısından hisseder. Doğruluk, sevgi ve samimiyetin olduğu bir evde, çocuk, bu farklılıklar ve cinsel konular hakkında sorular sormakta kendisini özgür hisseder. Eğer baba utangaç ve bağnaz ise veya cinsellik ile ilgili konuları dokunulmaz yani tabu olararak nitelemişse, çocuk da cinsiyeti ve cinsel organlarını utanılacak ve iğrenç organlar olarak tanıyabilir.Zamanla çocuk, cinsiyeti, hayatın devamının doğal bir seyri yerine ‘kirli’ bir olay olarak düşünür.Ana babaların, çocuklarının sorularını cevaplamada karşılaştıkları en önemli zorluklardan biri de konuşurken kullanacakları doğru terimlerin eksikliğidir. Çocuk genellikle diğer çocuklardan cinsiyet hakkında bir şeyler kaptığında, kelimeleri hoş
Kadınlarımız vajinusmus olduğunu bilmiyor
Türkiye'de özellikle cinselliğin ayıp diye bastırıldığı bölgelerimizde en büyük kadın rahatsızlığı vajinusmus. Soru: Sayın Kiper vajinusmus nedir, nasıl bir rahatsızlıktır?Dr. Kiper: Cinselliği dünyanın en büyük ayıbıymış gibi öğrenen çocuklar büyüyünce büyük sorunlar yaşıyor. Kadınların yaşadığı en ciddi sorun bu; yani "vajinusmus." Yani hiçbir fiziksel engel olmamasına rağmen kadının cinsel ilişkiye girememesi. Aslında psikolojik birrahatsızlıktır. Biz bunu başarıyla tedavi ediyoruz. Erkeklerimizde ise "erken boşalma" sık görülüyor. Aslında erken boşalma bir rahatsızlık değil, cinsel bir uyumsuzluktur.Ben binlerce erkeği tedavi ettim, şimdi hepsinin çok mutlu cinsel hayatları var. Tedaviye gelirken tedirgin başlıyorlar ama sonra çok rahatlıyorlar. Türk insanı artık cinsellikten de cinsel rahatsızlıklardan da utanmıyor. Çünkü herkesin başına gelebilir.Hiçbir farkı yok. Bazı hastalarımız cinsel rahatsızlıkları farklı algılıyor. Oysa cinselliği yaşamak nasıl hayatın normal bir parçasıysa, hastalığı da tedavisi de normal bir şey. Ben yıllardır Türk insanına bu konuda yardımcı oluyorum.Soru: Hipnoz tedavisi nedir?Dr.Kiper: Hipnoz tıbbın her alanında tedavi, tedaviye destek, tedavi öncesi ve sonrasında hastanın hazırlanması ve tedavinin devamlılığının sağlanması aşamalarında her hangi bir yan etki olmaksızın kullanılan bilimsel bir yöntemdir. Özellikle cinsel tedavilerde hem erkeklerde hem de kadınlarda kullanıyoruz bu yöntemi.Soru: Hipnoz tedavisi ile ilgili daha geniş bilgiyi nereden öğrenebilir merak edenler?Dr.Kiper: Bunun bir derneği var. Hastalarımız internet sitesini ziyaret
Cinsel yoldan bulaşan hastalıklar
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, genellikle cinsel ilişki yoluyla insandan insana bulaşan mikroorganizmaların (mikrop) neden olduğu genital yol (üreme organları) enfeksiyonlarıdır. Cinsel yolla bulaşan hastalık nedir ?Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, genellikle cinsel ilişki yoluyla insandan insana bulaşan mikroorganizmaların (mikrop) neden olduğu genital yol (üreme organları) enfeksiyonlarıdır.Cinsel yolla bulaşan hastalıkların dünyada görülme sıklığı nedir ?Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, dünyanın pekçok bölgesinde büyük önemi olan bir halk sağlığı sorunudur. Sorunun gerçek boyutları birçok ülkede tam olarak bilinmemektedir. Ancak her yıl dünyada 250 milyondan fazla kişinin cinsel ilişki ile bulaşan bir hastalığa yakalandığı tahmin edilmektedir.Cinsel yolla bulaşan hastalıklar neden önemli halk sağlığı sorunudur ?Sık görülmelerinin yanında, erken tanı ve tedavi uygulanmadığı takdirde bu hastalıkların neden olduğu ek bazı sağlık sorunları ile de karşılaşılmaktadır. Bu hastalıklar, cinsel eşlerden sadece birinin sağlık sonunu değildir. Korunmasız cinsel ilişki (kondom kullanmama) hastalığın sağlam eşe de bulaşmasına neden olur. Penis büyütücü. Bunun yanında, tedavisi yapılmamış cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olan hamile kadınların, doğum öncesi veya hemen doğum sonrası dönemde bebekleri de risk altındadır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kan yolu ile de bulaşabilir mi?HIV (AİDS virüsü), hepatıt B virüsü ve frengi mikrobu kanda da bulunduğundan cinsel ilişki dışında kan yolu ile de bulaşabilen hastalıklardır. Bulaşmada kontrolsüz kan kaldı, steril ( mikroplardan anrındınlmış) olmayan şırınga ve iğneler, kesici ve delici aletler de rol oynar. Damar içi uyuşturucu bağımlılarının kullandıkları şırınga ve iğneler ile bu hastalıkların bulaşma riskleri vardır.Cinsel yolla bulaşan hastalıkların hangileri anneden bebeğine bulaşabilir ?HIV enfeksiyonu, hepatıt B, sifiliz (frengi), gonore (bel soğukluğu), herpes ve klamidyoz adı verilen hastalıklar gebelik süresince veya doğum sırasında anneden bebeğine bulaşabilir.Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık rastlanılan belirtileri nelerdir ? o Cinsel organlardan akıntı veya cerahat gelmesi: Kadınlarda vaginada bazen normaldebulunan akıntı fazlalaşır. Akıntı su gibi, süt gibi, san veya yeşil renkte
Doğum kontrol hapı cinselliği köreltiyor
Almanya'nın Heidelberg Üniversitesi’nin 1000 genç kadın üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, doğum kontrol hapı kullanımının seks esnasında istek ve tahrik derecesini ciddi oranda düşürdüğü tespit edildi. İmplantlar gibi diğer hormonal metotların da aynı etkiye sahip olduğu belirlendi.Araştırmalara göre, prezervatif kullanımı, gebeliği yüzde 98 oranında önlerken, doğum kontrol hapında bu oran yüzde 99’a çıkıyor.Ancak hap kullanan kadınlarda libido düşüklüğüne sık sık rastlanıyor. Doğum kontrol hapı, ovülasyonu engellerken testosteron hormo-nunun da seviyesini
Mutluluk çubuğu hakkında merak edilenler
Penis protezleri veya halk arasındaki adı ile mutluluk çubuğu tüm erkeklerin bir ara duydukları ancak ne olduğunu tam olarak bilmedikleri bir cihaz. İşte mutluluk çubuğu hakkında merak edilenler. Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Kulaksızoğlu, penis protezleri ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerde kullanılan bir tedavi yöntemi olduğu söyledi.Kulaksızoğlu, şu bilgileri verdi;“İlaç ve iğne gibi benzeri diğer tedavilere yanıt alınamayan bireylerde kullanılmaktadır. ereksiyon işlevini bir araba lastiğine benzetebilmekteyiz. Lastiğin içi hava dolarak şişerken penisin içerisi kanla dolarak normal sertleşme gerçekleşmektedir. Eğer pompa mekanizmasında bir sorun var yeterince hava gelmiyorsa veya lastik patlaksa nasıl lastik şişmeyecekse penisteki ereksiyonda da benzer sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Aynı benzetmeden yola çıkarak protezleri de patlak lastik içerisine yerleştirilen bir şambrel olarak değerlendirebiliriz.”POMPALI VE BÜKÜLEBİLİR ÇEŞİTLERİ BULUNUYORYrd. Doç. Dr. Haluk Kulaksızoğlu, sistemin işleyişini de şöyle anlattı; “Protezleri, penis içerisinde sağda ve solda olmak üzere iki tane kanla dolarak şişen silindirlerin içerisine bir cerrahi müdahale ile yerleştiriyoruz. Bükülebilir ve şişirilebilir olmak üzere iki tipi olan protezlerde esas peniste ilişkiyi sağlayacak sertliği oluşturmaktır. Pompalı olanlarda bir su rezervuarı bir pompa ve suyun dolduğu ve penise yerleştirilen iki silindir bulunmaktadır. Normalde rezervuarda duran su ilişki öncesinde basit bir iki pompa ile silindirlere dolar ve peniste sertleşme yaratır. Bükülebilir tiplerde ise kendisi yapı itibarı ile sürekli sert kalmakta ancak günlük hayatta bükülebilir olduğundan saklanabilmektedir.”Yrd. Doç. Dr. Kulaksızoğlu mutluluk çubuklarının belli olmadığını, ameliyat izlerinin de anlaşılmadığını belirterek, “Yara iyileşmesi tamamlandıktan sonra dışarıdan bakılarak bir şey görülmez. Yine cihazların etrafında kişinin dokuları sarılı olduğundan dokunmakla da anlaşılması söz konusu değildir.” dedi.EREKSİYON SÜRESİNİ KİŞİ BELİRLİYORProtez kullananla, normal birey arasında fark olmadığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kulaksızoğlu şöyle konuştu “Cihazların yerleştirilmeleri aşamasında ciltteki duyu hissi, boşalma mekanizması gibi diğer işlevlere
Evlenmeden önce neler yapılmalı?
Niçin evleniriz; Temelde hepimiz başka insanlarla iletişim kurmayı arzu ederiz. Olgunlaştıkça da bu his bizi yakından ve derinden sevecek bir kişiyi özleyip, aramaya iter. Almakta vermekte sevginin olmazsa olmaz bölümleridir. Biri olmadan öteki pek uzun ömürlü olmaz. Evlenmenin temel nedenlerinden bir tanesi beraberlik, birine sahip olmak ve birine ait olmak duygusu, bundan doğan yakınlık, can yoldaşlığı, istenmek, anlaşılmak, çocuk sahibi olmak, kendi düzenini kurmaktır. Bunlar vazgeçilmez duygusal öğelerdir. Yine bunlar cinselliği yalnızca fiziksel yönden değil, ruhsal yönden de tamamlar. Özellikle kadınlar yıllar yılı evlenmeyi ve cinsel ilişkide bulunmayı dört gözle beklerler. Daha çocukluklarından beri her türlü yaşam sorununun evlenince çözümleneceğine inanırlar, ama beraberlik güzel duyguların yanı sıra birçok sorumluluğu ve sıkıntıyı da beraberinde getirir. Evlilik kişilerin bundan sonraki yaşamlarında beraberce kullanacakları sınırlı bir kredidir. Bunu ilk günden tüketebilir ve ya mantık, saygı ve sevgi doğrultusunda bir ömür boyu mutlu olarak kullanabilirsiniz. Cinsellikte bu beraberliğin vazgeçilmez bir parçası ve tamamlayıcısıdır.Beraberlikte ilk cinsel ilişkinin kusursuz geçmesi gerektiğine inanmışızdır. Oysa bu inancın tam tersine ilk gece gerginlik ve korku içinde geçer. Yeni beraber olan çiftlerin ilk gecelerini birtakım olumsuz duygular içinde olduklarını ve korkularını gizlemek istemeleri de gerginlik ve baskıları daha da arttırır.Yetersiz cinsel eğitim, daha önceden bilinmeyen ama evlilik süresinde ortaya çıkan çeşitli sağlık sorunları zaten var olan ekonomik sorunlara, toplumsal baskılara ve olumsuzluklara eklenirse cinselliği yok etmeye başlar. Bu yüzden evlilik öncesi bazı hazırlıkları yapmak kişilerin bu olabilecek negatifliklerden uzaklaştırır.Bunlar nelerdir? En önemlisi her iki tarafın evlilik öncesi muayeneye gitmeleridir Erkeğin ve kadının cinsel bir anormalliği yani sağlıklı bir cinsel yaşantıyı engelliyecek problemleri var mı, varsa ve mümkünse bunun düzeltilmesi.Herhangi bir bulaşıcı hastalık var mı ( sarılık, cinsel yolla geçen bir hastalık, aids ve bu gibi ) varsa gerekli önlemleri alınıp, tedavi edilmesi.İleride sorun olabilecek herhangi bir sağlık problemi var mı? (Gizli şeker, kalp hastalığı, hormonal bozukluk gibi)Bebek sahibi olmayı engelliyecek
Dondurmanın cinselliğe zararı
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Genel Başkanı Cem Keçe, ''Yaz sıcaklarında aşırı yemek yiyerek tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir'' dedi. Keçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cinselliğin mevsimi olmamasına rağmen yaz aylarının gelmesiyle birlikte cinsel istekte artış gözlendiğini, insanların havalar ısındıkça daha çok seks yapmaya başladıklarını söyledi.Güneş ışığının cinsellik için önemli olduğuna dikkati çeken Keçe, ''Işık kesildiği zaman mutluluk hormonu olan 'serotonin' seviyesi düşer, insanlar daha mutsuz olurlar. Doğanın baharda yeniden canlanması gibi insanların cinsel hayatı da baharda ve yazın canlanabilir'' dedi.Keçe, araştırmalara göre cinsel yaşamın mevsiminin bahar ve yaz ayları olduğunu vurgulayarak, ''Çünkü insanlar sekse çağrıyı genellikle koku ve görüntüyle yaparlar. Yazın erotik, görsel uyarılar ön plana çıkar ve insanlar daha rahat giyinirler, dolayısıyla cinsel isteklerde artış olabilir'' diye konuştu.Aşırı sıcak havaların cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğine de değinen Keçe, bu konuda da dikkatli olunması konusunda uyarılarda bulundu.Keçe, insanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinselliğin bir zincirin halkaları gibi olduğunu belirterek, şunları söyledi:''Yaz sıcaklarında aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden, ereksiyon sorunlarına, cinsel isteksizlikten cinsel başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir.''Özellikle kalp hastası kişilerin sıcak havalarda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Keçe, şöyle konuştu:''Özellikle cinsel ilişki, sıcak havalarda kalbi yorarak kalp krizi riskini artırıyor. Kalp hastalarının yaz aylarında sıcağın en üst seviyede olduğu gündüz öğle saatlerinde sevişmemesi ve cinsel ilişkiye girmemesi gerekir. Çünkü sıcak hava ve aşırı güneş, kalp hastalarında efor ve kalbinin gücünde azalma gibi olumsuz etkilere yol açabilir, bu da kişiyi zor durumda
İktidarsızlık
Uzunca bir süre bir insanın cinsellikle ilgili arzu duyup ilişkiye girmek için yeterince sertleşme elde edememesi durumuna sertleşme sorunu, iktidarsızlık adı verilir. İktidarsızlık nedir?Uzunca bir süre bir insanın cinsellikle ilgili arzu duyup ilişkiye girmek için yeterince sertleşme elde edememesi durumuna sertleşme sorunu, iktidarsızlık adı verilir. İktidarsızlık kelimesinin aşağılayıcı bir anlam taşımasından dolayı biz cinsel işlev bozukluğu veya sertleşme sorunu gibi ifadeleri tercih ediyoruz.Yani tek bir kez cinsel ilişkide başarısız olan insanın hemen doktora başvurması gerekmiyor. Ancak bu durum tekrarlar, uzunca bir süre devam eder ve bir mutsuzluk sebebi haline gelirse sertleşme sorunu ile doktora başvurmalıdır.İktidarsızlık sorunu olan kişi hangi doktora başvurmalı?`Cinsel Fonksiyon Bozuklukları`yla ilgili sorunlar tek bir doktor tarafından değil, 4-5 değişik branştaki uzmanın bir arada çalıştığı gruplar tarafından değerlendirilmelidir. Bunlar başta Üroloji-Androloji uzmanı olmak üzere psikiyatrist, nörolog, doğum kontrol uzmanı, iç hastalıkları uzmanı, ve endokrinolog yani hormonlarla ilgilenen doktorlardır. Bunun nedeni sertleşme sorununun son derece komplike bir olay olması ve birçok nedenden kaynaklanmasıdır. Bu tür bir sorunu olan kişi öncelikle bir Üroloji-Androloji uzmanına başvurarak sorununu tüm açıklığı ile anlatmalıdır. Derdini söylemeyen derman bulamaz, sertleşme sorunu olup da doktora gitmekten çekinenler, bu konuda deneyimli olmayan ve uygun branşta olmayan hekimlere başvuranlar veya doktora başvurduğunda asıl derdini söylemekten çekinerek başka şikayetlerden bahsedenler bu sorunla uzun süre yaşamak zorunda kalıyorlar. Sertleşme sorunu ile bize gelmesine rağmen çeşitli ağrılardan, idrar yapma sorunlarından bahsedip esas sorununu anlatmakta sıkıntı çekenlere çok rastlıyoruzİktidarsızlık neden kaynaklanıyor?10-15 yıl öncesine dek iktidarsızlığın tamamına yakınının psikolojik olduğu kabul ediliyordu, daha sonra penisin sertleşme fonksiyonunun açıklığa kavuşması ile önemli bir oranın da fiziksel nedenlerden kaynaklandığı ortaya çıktı. İktidarsızlık nedenlerini 3 ana bölümde gruplandırabiliriz;a- Organik yani fiziksel nedenler, b- Psikolojik nedenler, c- Organik ve psikolojik faktörlerin birlikte olduğu durumlar.Esasında iktidarsızlık durumu fiziksel nedenler
Gençler ve cinsellik
Cinsel etkinlik yaşı gittikçe küçülüyor. İstenmeyen gebelikler, her gün sayısı artan kürtaj vakaları ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki artış. Avrupa ile hala aramızda toplumsal baskılar nedeni ile uçurumlar olduğu açık ve net ortada. Cinsel eğitimin ergenlik çağı beklenmeden, ilk önce ailede başlaması gerekiyor. Ancak çocuk bu eğitimi ne ailede ne de okulda bulabiliyor. Gençler, cinsel bilgi açlıklarını televizyon, gazete veya internetten gidermeye çalışıyor ve gençlerin edindikleri yanlış bilgilerle de aşırı beklentiye girdiği saptanmıştır.Gençlerin cinsel sorunları…Gençler en çok `erken boşalma`, `sertleşme problemi`, `penis boyu` ve `ilk gece ilişki korkusu Genç kızlar ise kızlık zarı, ilk gece endişesi, ağrılı ilişki ve ilişkiden korkuÇukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Altıntaş, ÇÜ Yaşam Boyu Öğrenme Programı kapsamında düzenlenen "Kadın Kanserlerinde Erken Tanı ve Koruma" konulu konferansında, “Kadınların rahim ağzı henüz gelişmediği için diğer hemcinslerine oranla kanser riskini çok daha fazla arttırdığı açıklanmıştır. Kanser özellikle erken yaşta ilişkiye girmeye başlayan kadınların % 80`inde kendini gösteriyor. Nedeni, cinsel ilişki döneminde de rahim ağzının gelişmeye devam etmesi. Hiç doğum yapmayan kadınlar rahim içi ve yumurtalık kanseri riski taşırken, çok doğum yapan kadınlar rahim ağzı kanseri riskini taşıyor.” dedi.İlk deneyimin önemi nedir? Gencin bütün hayatına yansıyan ilk başarı veya ilk başarısızlığı. Performans endişesi üst sınırdadır. Nedeni, evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmemek ve bekâretin çok vurgulanması sebebi ile cinsel deneyim eksikliği yüzde 100
Yaşlılıkta mutlu cinselliğin yolları
İstanbul’da yapılan ‘Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi’nde yaşlılık dönemindeki cinsellik tartışıldı. Kongrede yaşlı cinselliğinin mahrem görülen, bu nedenle az konuşulup çözüm aranmayan bir konu olduğu vurgulandı. YAŞLILIKTA MUTLU CİNSELLİĞİN SIRLARIKiloluysanız zayıflayın, sigara, alkol ve stresten uzak durun, “artık yaşlandım” psikolojisine girmeyin, bir hastalığınız varsa mutlaka tedavi olun. İstatistiklere göre, 30-39 yaş arasındaki erkeklerin cinsel birleşme sıklığı haftada bir, 90-99 yaşları arasındaki erkeklerinse senede bir...PICASSO 90 YAŞINDA BABA OLDUSertleşme kaybının görülme sıklığı 20 yaşında yüzde 0.1 iken, 80 yaşında yüzde 75...Ancak her şeye rağmen yaşlılığın cinselliğin sonu olmadığını ifade eden uzmanlar, ünlü ressam Pablo Picasso örneğini vererek, Picasso’nun 90 yaşında çocuk sahibi olduğunu hatırlattı ve yaşlılıkta cinselliğin bitmediğini savundular.Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı, çevreye uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlıyor ve 65 yaş üzerindeki kişileri “yaşlı” olarak tanımlıyor.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Eker, yaşlılıkta cinselliğin artık çok daha fazla konuşulduğunu belirterek, “Dünyada ortalama yaşam süresi arttı. Türkiye’de ortalama ömür 68.8 ve sağlıklı yaşlananların sayısında da artış oldu. Sağlık demek aktif cinsellik demektir. Toplumda yaşlı cinselliğiyle ilgili yanlış tutumlar devam etse de, artık cinselliğini yaşamak isteyen erkeğe ‘pis’, ‘yaşlı erkek’ denmiyor” dedi.YAŞLI CİNSELLİĞİNİ NASIL GÖRÜYORUZ?Toplumda yaşlı cinselliği ile ilgili dört farklı tutum bulunduğunu, yaşlıların da tıpkı gençler gibi cinsel eğitime ihtiyaçları olduğunu söyleyen Prof. Eker, ileri yaş dönemlerindeki cinselliğe ilişkin toplumsal tutumları şöyle özetledi:Yaşlılıkta cinselliğe sır dolu bir sessizlikle yaklaşılır ve bu konuların konuşulmamasının iyi olduğu düşünülür.Yaşlı cinselliğinin çirkin, uygunsuz ve zarafetten yoksun olduğu düşünülür.Cinsel birleşme yoksa ilişki de yok sanılır oysa bu tutum yanlıştır. Cinsellik bazen dokunma, bazen de öpüşme olabilir.Cinsellik ömür boyu sürer. İyi eş, yaşlılıkta sağlıklı cinselliğin en önemli unsurlarından biridir.YAŞLI ERKEK-GENÇ KADIN
Hepatit B ve korunma yolları
Karaciğer iltihabı anlamına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerden bir tanesidir. Meydana getirdiği hastalık, çok ağır tablolara neden olabilmektedir. Bu virüs, karaciğerde yerleşir, orada çoğalır ve zamanla karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabilir.Hepatit B bulaşıcı bir hastalıktır ve ülkemizde çok önemli bir sağlık sorunudur BELİRTİLERİVirüs vucuda girdikten sonra 2-6 ay süren bir kuluçka dönemine girer. Belirtileri arasında;* Bulantı* İştah kaybı* Kusma* Deride ve göz aklarında sararma* İdrar renginde sararma* Karın ağrısı* Karaciğer bölgesinde hassasiyet* Yorgunluk hissiHEPATİT B’NİN BULAŞMA ŞEKLİ…Yakın temas ve kan yoluyla bulaşır. Deride bulunan açık yara ile temas eden bir damla kan veya tükürük bile hastalığın geçmesine sebebiyet olabilir. Taşıyıcı anneden bebeğine de doğum esnasında bulaşma riski bulunmaktadır.Hepatit B’nin en yaygın bulaşma şekli cinsel ilişkidir. Bir diğer bulaşma yolları ise; kirli enjektör kullanımı, tıraş bıçakları, iyi sterilizasyonun yapılmadığı cerrahi girişimler, manikür/pedikür setleri vb. virüsün bulaşmasını hızlandırmaktadır.HEPATİT B HASTALIĞINA ÇOĞUNLUKLA KİMLER ENFEKTE OLUR* Taşıyıcı anne olup yeni doğan bebekler* Acil Serviste çalışanlar* Dövme yada vücut deldiren kişiler* Sağlık kuruşlarında çalışanlar* Enjeksiyonla ilaç kullananlar* 1992 yılından önce kan nakli yapılan kişiler* Virüslü olan kişi ile yakın temasHEPATİT B HASTALIĞINA YAKALANANLAR NE YAPMALI?Hepatit B aşısı olmak gereklidir.HEPATİT B AŞISI GÜVENLİ Mİ?Etkili ve güvenlidir. Çünkü, bu aşı kansere karşı yapılmış ilk aşıdır.HEPATİT B HASTALIĞINDAN KORUNMAK İÇİN AŞI DIŞINDA DİKKAT EDİLEBİLECEKLER…* Bir tek kişinin kullanması gereken aletleri (traş bıçağı, diş fırçası vb.) ortaklaşa kullanmayın.* Kan ve diğer vücut sıvılarından doğrudan temasından kaçının* Güvenli seks için prezervatif kullanın* Tıbbi, akupunktur, dovme, kulak delimi vb işlemlerde kullanılan şırınga ve iğnelerin sterilize edildiğine emin olun.Ve en önemlisi sağlıklı bir yaşam için Hepatit B aşısı
'Göster pipini' teşhirciliğe neden oluyor
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği'nden yapılan açıklamada, teşhircilik konusunda bilgi verildi. Teşhirciliğin altında 'Göster amcaya pipini' tutumunun yattığını belirten yetkililer, teşhirciliğin sorun oluşturduğu sınırı da çizdi. Antalya'daki bir dosyayı ele alan Yargıtay 5'inci Dairesi, hiçbir bedensel temasta bulunmasa da teşhir suçu işleyen erkeğin, cinsel tacizden cezalandırılmasına karar vermişti. Böylece Yargıtay 5. Ceza Dairesi, cinsel tacize yönelik önemli bir karara imza atmış oldu. Mahkeme, sanığın “basit cinsel istismar” suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verdi. Cinsellik, aile ve evlilik konularında toplumu bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı amaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), teşhircilik konusunda bir basın açıklaması yaptı.Dekolte giyinmek teşhircilik midir? Yabancılara üreme ve cinsel organlarını göstermenin teşhircilik olarak tanımlanabileceğini ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Teşhircilik, cinsel karmaşanın yarattığı psikolojik bir hastalıktır, çok ciddi bir davranış bozukluğudur. Tıpta egzibisyonizm olarak da bilinir. “Parklarda pardösünün içine hiç bir şey giymeden sertleşmiş haldeki penisi yalnız oturan bir genç kıza göstermek” buna örnek olarak verilebilir. Cinsel teşhir hem de insanlarda cinsel eylemi başlatan davranışlardan biridir. Ama mahrem bir ilişki çerçevesinde yer almadığı sürece bu davranış, psikolojide cinsel sapma olarak değerlendirilir. Teşhirciliğin ana özellikleri şunlardır;-kurbandaki şok veya şaşkınlıktan hemen sonra tahrik olmak,-kurbanın isteksizliği ve-başka cinsel veya fiziksel temasın olmayışıdır.Teşhirciler kendisini sevebilecek bir kadın bulamasa bile, yabancı kadınları korkutarak kendi erkeklik gücünü kendine tanıtlamış olurlar. Kadın ne kadar büyük bir korku belirtisi gösterirse, teşhirci de kendi erkekliğinden o denli emin olmuş olur. Ama kadın korkacak yerde, kendisine yakınlık göstermeye kalkarsa teşhirci ne yapacağını şaşırabilir. Teşhirciler genellikle fiziksel temas aramazlar ve genelde tecavüz etmezler. Teşhirci, kurbanın yaşadığı şok ve şaşkınlıktan tahrik olabilir. Ancak ortalama toplumsal değer yargılarına uygun olan bir düzeyde insanların kendisini teşhir etmesi normaldir. Yani yırtmaçlı etek ile kadının bacaklarını göstermesi, tenine
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE), başlıca bulaşma yolu, cinsel salgılar nedeniyle korunmasız cinsel ilişki olan HIV ve Hepatit-B virüsü de dahil olmak üzere çok sayıda bakteri, virüs, mantar ve parazitin ortaya çıkardığı hastalıkları kapsar. Sık görülmelerinin yanında, erken tanı ve tedavi uygulanmadığı takdirde bu hastalıkların neden olduğu ek bazı sağlık sorunları ile de karşılaşılır. Bu hastalıklar, cinsel eşlerden sadece birinin sağlık sorunu değildir. Korunmasız cinsel ilişki (prezervatif kullanmama) hastalığın sağlam eşe de bulaşmasına neden olur.Bunun yanında, tedavisi yapılmamış cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olan hamile kadınların, doğum öncesi veya hemen doğum sonrası dönemde, bebekleri de risk altındadır. Kadın veya erkekte kısırlık, düşük, yenidoğan bebeklerde görülen bazı enfeksiyonlar, dış gebelik, genital organ kanserleri ve ölüm cinsel yolla bulaşan hastalıkların neden olduğu sağlık sorunlarındandır.Hangi hastalıklar cinsel ilişki yoluyla bulaşabilir? Bugün için 40’dan fazla cinsel yolla bulaşan hastalık bilinmektedir. En sık rastlanılanları: HIV enfeksiyonu (AIDS ) Hepatit B Bel soğukluğu (Gonore) Frengi Klamidyoz Kandidiyazis Trikomoniyazis Yumuşak şankır Granuloma inguinale Genital herpes Lenfogranuloma veneriumCinsel yolla bulaşan hastalıklarda belirtiler ne zaman ortaya çıkar? Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda bazen belirti yoktur ya da kişiyi rahatsız etmeyecek kadar hafif belirtileri olabilir. Özellikle kadınlarda bazen hiç belirti görülmez. Ancak, tedavi edilmediği sürece, belirtisiz enfeksiyonu olanlar, bilmeden hastalığı başkalarına bulaştırırlar.Cinsel temastan sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için geçen süre (kuluçka süresi) hastalıktan hastalığa farklıdır. Hastalık etkeni bulunduran biriyle girilen cinsel ilişki sonucu bulaşan mikroplar ya da virüsler cinsel organlarda akıntı, şişlik, ağrılı/ağrısız yaralar gibi belirtilere neden olabilirlerse de bazen, bulaştıktan sonra hiç bir belirti vermeyebilirler. Bu nedenle sağlıklı görünen biriyle girilen cinsel ilişkiden hastalık kapmak ya da kendi hastalığını bilmeden başkalarına bulaştırmak çok kolaydır. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon etkenleri ilişki sırasında salgı alışverişi dışında, herhangi bir nedenle etken bulunduran kan nakli, hasta biri tarafından
Başbakanlıktan 'cinsel gücü artırıcı ilaç' uyarısı
Başbakanlığ’a başvuran bir vatandaş, cinsel gücü artıran ilaçlar hakkında bilgi istedi. Başbakanlık’tan vatandaşa verilen yanıtta, bu tür ilaçların üretim ve ithalatına izin verilmediği belirtilerek, “Bu ilaçları esinlikle kullanmayın” denildi. TARIK IŞIK'ın haberiBaşbakanlık, piyasada ya da internette satılan cinsel içerikli ilaç ve ürünler hakkında bilgi isteyen vatandaşın talebini resmi yazı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na iletti. Gıda Kontrol Hizmetleri Daire Başkanlığı’ndan Başbakanlığa gelen yanıt ise tekrar başvuru sahibi vatandaşa gönderildi.Başbakanlık’tan, vatandaşa verilen yanıtta Tarım Bakanlığı’nın ‘takviye edici gıda’ adı altında kilo verdirici, kilo aldırıcı, boy uzatıcı, cinsel performansı artırıcı, sigara bıraktırıcı ve hastalıkları iyileştirici gibi niteliklerde hiçbir ürüne üretim yada ithal izni vermediği belirtildi. Başbakanlığın yanıtında şu bilgilere yer verildi:“Bu etkilere sahip olduğu iddia edilen ürünlerin, ithalat ya da üretim izni olmadığı halde yalan beyanla Tarım Bakanlığı’ndan izinli oldukları ilan edilmektedir. Bu ürüleri pazarlayanlar başka firmalara ait ithalat ya da üretim izni tarih ve sayılarını kendi ürünlerine aitmiş gibi göstermektedir. Bu ürünlere ait Tarım Bakanlığı’ndan insanların günlük tükettikleri gıdalara ek olarak takviye edici gıda niteliğinde verilen ithal ve üretim izinlerini beyan ve taahhüt ettiklerinin dışında etiket, ambalaj ve reklamlarla satışa sunarak tüketiciyi yanıltılmaktadır.”Reklamı da yasakYanıtta yapılan reklam ve tanıtımların mevzuata aykırı olduğunun da altı çizilerek Tarım Bakanlığı tarafından üretim ve ithal izni verilen ürünlerin www.kkgm.gov.tr internet sitesinde yayımlandığı belirtildi. Vatandaşa verilen yanıtta şöyle dendi:“Bu bilgilerin tümü ürünün etiketi üzerinde doğru ve eksiksiz olarak yer almalıdır. Marka, isim, üretici-ithalatçı firma gibi bilgilerin bir ya da birkaçının Bakanlığımızca yayımlanan bilgilerden farklı olması durumunda, takviye edici gıdanın kilo verdirici, kilo aldırıcı, boy uzatıcı, cinsel performansı arttırıcı, sigara bıraktırıcı ve hastalıkları iyileştirici bir özelliği olduğu iddia edilmesi durumunda ürünleri kesinlikle kullanmayınız.Söz konusu durumlarda yapılan reklam ve tanıtım radyo, televizyon ya
Cinsel ilişkiyle bulaşan HPV virüsüne dikkat!
Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Faruk Köse, cinsel yolla bulaşan human papilloma virüsünün (HPV) kadında rahim ağzı, erkekte penis kanserine neden olabildiğini söyledi. Belek'te düzenlenen ''12. Jinekolojik Onkoloji Ulusal Kongresi''ne katılan Doç. Dr. Köse, gazetecilere yaptığı açıklamada, cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında sıklıkla karşılaşılan HPV'nin genital bölgede enfekte olduktan sonra temas yoluyla kolayca yayıldığını kaydetti. Köse, virüsün bir kişiden diğerine bulaşması için tam bir ilişki olması gerekmediğini, virüsün sürtünme yolu ile de bulaşabildiğine dikkat çekti.Virüsün kuluçka süresinin değişkenliğine işaret eden Köse, bulguların bazen birkaç yıl sonra ortaya çıkabildiğini, bazen ise hiçbir bulgu vermeden vücutta kalabildiğini söyledi. 100 farklı tipi saptanan virüsün 40 tipinin kadın üreme organlarıyla ilgili problem yarattığını, 15'inin ise kansere neden olduğunu kaydeden Köse, bu virüsün neden olduğu kanserlerin yüzde 70'inden 16 ve 18 numaralı HPV'lerin sorumlu olduğunu bildirdi.Doç. Dr. Köse, şunları söyledi:''Kadınların yüzde 80'i yaşamlarının bir döneminde HPV ile karşılaşıyor. Yüzde 60'ında virüs kendiliğinden kayboluyor. HPV ile karşılaşan 100 kadından bir ya da ikisi rahim ağzı kanseri oluyor. Rahim ağzı kanseri olan kadınların tamamında HPV saptanıyor. Seksin her türü ile bulaşabildiği için kızlık zarı sağlam olmasına karşın rahim ağzı kanseri olan genç kızlarda rastlanabiliyor.''Hastalığa yakalanan kadınların eşlerinin kendilerini aldattığından şüphelendiğine değinen Köse, şu bilgileri verdi:''Ülkemizde evlilik öncesi cinsel ilişki kadınlar için yasak, erkekler için mecburidir. Erkek elinden tutulur, zorla ilişki kurmaya götürülür. Erkek ilk ilişki kurduktan sonra evlendiği eşine de virüsü bulaştırabilir. Çünkü virüs 25 yıl sonra da hastalığa neden olabilir. Erkek eşine sadık kalmasına rağmen ilk ilişkisi nedeniyle de virüsü bulaştırıp hastalığa neden olabilir. Türkiye'de çok adolesan gebe var. Bu nedenle genç kızlarda HPV görülme oranı yüksek. Virüs ülkemizde daha çok erkeklerden kadına taşınıyor. Aslında erkekler aşılanırsa sorun ortadan kalkar, ama erkekte çok az probleme neden olduğu için sadece Avustralya ve İngiltere'de erkeklerin aşılanmasına izin var. Bu ülkelerde
'Grip ilaçları erken boşalmaya yol açabiliyor'
Kış aylarına girilmesiyle birlikte CİSED’in “E-Cinsel Danışmanlık” hatlarına yapılan başvurularda erken boşalma şikâyetlerinde artış görülmeye başlandı. Bu hastaların önemli bir kısmının grip hastalığı nedeniyle grip ilacı kullanmakta olduğu saptandı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), grip ilaçlarının erkeklerde erken boşalmaya yol açabileceği konusunda yeni bir basın açıklaması yaptı. Erken boşalmanın bir takım ilaçların kullanımı ya da bırakılmasının yan etkisi olarak ortaya çıkabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Özellikle ruh sağlığı hastalıklarında kullanılan ilaçların ani olarak kesilmesi erken boşalmaya yol açabilir. Bir takım trankilizan ya da uyku getirici ilaçların (opiyatlar) bırakılması ya da soğuk algınlığı ve grip ilaçlarının yoğun bir şekilde reçetesiz kullanımı sonucunda erken boşalma görülebilir. Kışa adım attığımız bu günlerde soğuk algınlığı ve grip vakalarının artması anti-gripal ilaçların kullanımını da arttırdı.GEÇİCİ ERKEN BOŞALMA SORUNLARIGribin etkilerinden bir an önce kurtulmak için bu tür ilaçları kullanmakta iken aniden erken boşalma gibi cinsel işlev yetersizliğiyle karşılaşan erkeklerin aklına kullandıkları ilaçların buna yol açabileceği gelmemekte ve bu erkeklerin bir kısmı panik içerisinde bize başvurmaktadır. Bu ilaçların büyük bir kısmı hekim tavsiyesi olmadan temin edilmektedir. Hekimlerimizin reçete ettiği durumlarda ise ilaçların yan etkileri konusunda genellikle hastalar uyarılmamaktadır. Toplum olarak cinselliği rahat konuşamıyor olmamız hekimlerimizi de etkilemiştir. Dolayısıyla grip ilaçlarının cinsel işlevlerde geçici erken boşalma gibi değişikliklere neden olabileceği konusuna hiç girilmemektedir. Özellikle grip ilaçlarının içinde yer alan antihistaminikler ve dekonjestanlar erken boşalmaya sebep verebiliyor.KAFAYA TAKILIRSA SORUN DEVAM EDEBİLİRYani grip hastalığında hapşırma kontrolsüz olur, hapşıran ve grip ilacı kullanan bir erkek de yatakta kontrolsüz hapşırabilir yani erken boşalabilir. Buna neden olan çoğu zaman grip hastalığı değildir, grip için kullanılan ilaçlardır. Ayrıca, seksten keyif almak için sağlıklı bir beden ve huzurlu bir ortam gereklidir. Eğer bedeniniz
Vajinoplasti ile doğum sonrası bozukluklar gideriliyor
Kadınlar, bebeklerini sezaryen yerine normal doğumla dünyaya getirmek istiyorlar. Ancak, bazı kaygılar yüzünden son kararlarında mecburen sezaryene dönüyorlar. Bu kaygılardan bir de normal doğum sonrasında vajinada yaşanacak gevşeklik ve sarkma hâli. Çiftlerin cinsel hayatını olumsuz etkileyen bu durum, kadınların vücutlarından mutsuz olmalarına ve buna paralel olarak özgüvensizliğe de yol açıyor.Estetik International’ın kurucusu ve Operatör Doktor Bülent Cihantimur, doğum sonrasında kadınların yaşadıkları bu sorunun çaresinin gayet basit olduğunu belirterek, basit bir jinekolojik müdahaleyle sorunun kökten tedavi edildiğini belirtiyor. “Vajinoplasti” adı verilen ve vajinanın onarılıp yenilenmesi amacıyla yapılan tıbbi müdahale ile kadınların vajinal kaslarının toparlandığını ifade eden Cihantimur, böylece çiftler arasındaki cinsel uyumsuzluk ve tatminsizlik gibi sorunların da ortadan kalktığını, yaptığı çok sayıda operasyon içinde en mutlu hastalarının bu operasyonu yaptırarak hayatlarını gerçekten değiştiren kararlı kadınlar olduğunu söylüyor.Dr. Cihantimur, konuyla ilgili olarak şunları bilgileri de ekliyor: “Vajinoplasti veya daha basit ifadesiyle vajina sıkılaştırma ve toplanması işlemi, esas olarak, vajina iç duvarlarını ve dokuları yeniden şekillendirilerek daha sıkı bir vajina yapısı yaratmayı ifade ediyor. Vajina, başta doğum gibi sebeplerle veya doğuştan gevşek olabiliyor. Bu gevşeklik de hem estetik hem de cinsel sorunlar yaratıyor. Estetik International’da bu sorunu, uygulaması kolay, riski bulunmayan bir yöntemle çok kısa sürede ve kesinlikle iz bırakmadan tedavi
Bağımlılık ve bağlılık aynı şey değildir
İlişkilerde bağımlılık; kişinin kontrol etmek istemesine rağmen, davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini kontrol edememesi, kendisini bir başkasına muhtaç hissetmesi ve kendisiyle içsel bir çatışma yaşamasıdır. Aile içi çatışmaları tetikleyen ve toplum ruh sağlığı açısından yıkıcı etkileri olabilen bağımlılık konusunda, toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); yeni bir basın açıklaması yaptı. İşte CİSED'in basın açıklamasından çok çarpıcı başlıklar:BAĞIMLILIK VE BAĞLILIK ARASINDAKİ FARKBağımlılık ve bağlılığın aynı şey olmadığına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cem KEÇE; “İlişkilerde bağlılık, bir kişiye özgürce sevgi ve saygı ile yakınlık duymak ve yakınlık göstermek demektir; bağımlılık ise, başka bir kişiye bağlı olmak, muhtaç olmak, özgür ve özerk olmamak demektir. Evlilik ya da duygusal ilişkilerde bireyler eşlerini hayatlarının merkezine koyup tek beden, tek ruh, tek zihin olmaya çalışıyorsa bu bağımlılığa giden bir ilişkidir. İlişkilerinde kaybetme korkusu yaşayan, tecrübesiz, çevresi dar, asosyal, kendine özgüveni ve kendilik değeri düşük, kendini çirkin, yetersiz, güçsüz gibi nitelendirmeler yüklemiş, daha önce olumsuz içerikli ve sonuçlu bir ilişki yaşamış kişilerde bağımlı ilişkilere daha sık rastlanabiliyor. Bu kişilerin çocukluğu incelendiğinde; annelerinin zorlayıcı, mesafeli, öfkeli, ihmal edici ya da reddedici olduğu görülebiliyor. Yani ihtiyaçları uygun biçimlerde karşılanmadığında bu çocuklar yetişkinliklerinde bağımlı ilişkiler geliştirilebiliyorlar. Bu nedenle bağımlı kişi eşini kendi gölgesine almak, burada tutmak ister. Bağımlılık kokan ilişkilerde izole bir yaşam vardır, çiftin baş başa geçirdiği zaman artmıştır ancak arkadaşlar ve aileler ile iletişim azalmış, iletişim çemberi daralmıştır. Bu durum, bireylerin birbirine olan mecburiyetlerini arttırabilir. Kişi beynini “o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı hayal edemiyorum” gibi rasyonel olmayan düşüncelerle doldururken, bir taraftan da yaşadığı ilişkinin bitmemesi için mükemmel sevgili olmak, her türlü beklentiyi karşılamak, her anını doldurarak başkasına muhtaç olmamasını sağlamak isteyerek kendi varlığından
Sertleşme sorununun çözümü var
Cinsel isteğe rağmen sertleşme problemi nedeni ile ilişkiye girememek, pek çok erkeğin seksüel yaşamını altüst etmekle kalmayıp, sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor. Rahatsızlığın kabullenilmeyip tedavi yoluna gidilmemesi, durumu daha da zorlaştırırken; uzman yardımı alarak uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması yaşam kalitesini de artırıyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Akand, erkeklerde sertleşme problemleri, cinsel disfonksiyon ve tedavi şekilleri hakkında bilgi verdi.AŞIRI ALKOL VE SİGARA EREKSİYONU ENGELLİYOR Erkelerde ereksiyonun (sertleşmenin) gerçekleşmesi için; normal sinirsel uyarılma, sağlam bir damar yapısı, uygun bir hormonal fonksiyon ve psikolojik durum gerekmektedir. Erkeklerde cinsel istek olduğu halde penis sertleşmiyorsa “sertleşme problemi” vardır. Sertleşme problemi daha çok 30’lu yaşlardan sonra başlar ve kronik hastalık, pelvik travma ve cerrahi, alkol, sigara kullanımı, sistemik ateroskleroz, diyabet gibi risk faktörü sahibi hastalarda daha sık rastlanır. Diyabetik hastalarda kan şekeri düzeylerinin kontrolsüz bir şekilde yüksek seyretmesi; sonrasında ortaya çıkan sinir yıpranması ve damarlarda meydana gelen daralma ereksiyon bozukluklarına sebep olabilir.YAŞAM KALİTESİNİ DE DÜŞÜRÜRErkeklerde sertleşme bozukluğundan bahsedebilmek için bu durumun cinsel ilişkiyi engelleyecek kadar önemli ve tekrarlayıcı olması gereklidir. Üç ayı aşkın bir süre bir insanın cinsellikle ilgili arzu duyup ilişkiye girmek için yeterince sertleşme elde edememesi durumuna “sertleşme sorunu” adı verilir. Cinsel özgüven eksikliğinin erkeğin yaşamının cinsel olmayan yönlerinde de olumsuz etkisi olabileceği kabul edilmektedir. Bu, erkeğin genel özgüvenini ve kendine olan saygısını etkileyerek yaşamında genel bir özgüven kaybına yol açabilir. Ereksiyon Bozukluklarının Nedenleri:Psikolojik sebepler: Partnere bağlı sebepler (kıskançlık, aldatma vs...), tecrübesizlik, uygun olmayan ortam, özgüven eksikliği, depresif durumlar, mesleki stres, şizofreni, korkular, suçluluk hissi, gizli homoseksüellik… İlaca bağlı sebepler: Alkol ve toksik sebepler, alkol, nikotin alışkanlığı, yüksek tansiyon ilaçları, kalp ilaçları, idrar söktürücüler, ülser ilaçları, antidepresanlar, antiepileptikler, uyuşturucu alışkanlığı.Vasküler (Damarsal) sebepler: Oldukça sık
Prostat ameliyatı sonrası ereksiyon kaybına son
da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi, en çok ürolojik cerrahide kullanılıyor. Sistemin en sık kullanıldığı cerrahi girişimlerin başında prostat kanseri tedavisi için uygulanan radikal prostatektomi ameliyatı geliyor. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziya Akçetin robotik cerrahinin prostat ameliyatlarında hastaya sağladığı yararları anlatıyor. Da Vinci prostatektomisi özellikle radikal prostatektomi sonrası görülen ereksiyon bozuklukları ve idrar tutamama gibi iki ana ameliyat komplikasyonunun en aza indirgenmesini sağlamıştır. Görüntünün üç boyutlu ve büyütülerek konsola aktarılması, üroloğun rahat bir oturma pozisyonunda, hiçbir el titremesi olmaksızın girişimini gerçekleştirebilmesini sağlamakta ve bu şartlar ereksiyondan sorumlu olan nörovasküler demetin (sinirlerin) çok daha iyi bir şekilde korunmasını mümkün kılmaktadır. Sinirlerin daha iyi korunuyor olması, ereksiyonun devam etmesini sağlamak yanında ameliyat sonrası dönemde idrar kontrolünün daha çabuk sağlanmasına imkan vermektedir. Bu yöntemle kan kaybı çok az olmakta, hatta çoğu olguda hastaya kan nakli yapılmamaktadır. Ameliyat sonrası dönemde hastada daha küçük yara izleri kalmakta ve kozmetik sonuçlar iyi olmaktadır. Hastanede kalış süresi çok kısalarak hastaların iş ve sosyal yaşamlarına bir an önce dönmeleri mümkün olmaktadır.Robot destekli da Vinci ameliyat sistemi, hassas hareket kabiliyeti, keskinlik ve kontrol kolaylığı sayesinde ürolojide yalnızca radikal prostatektomi değil, aşağıdaki diğer girişimlerde de kullanılabilmektedir:da Vinci Piyeloplastida Vinci sakrokolpopeksida Vinci Sistektomida Vinci Nefrektomida Vinci Parsiyel Nefrektomida Vinci Üreteral ReimplantasyonNiçin da Vinci prostatektomisi?2000’li yıllarda radikal prostatektomide laparoskopik radikal prostatektomi açık radikal prostatektomiye göre daha çok kabul görmeye başladı. Başlarda en önemli gerekçe olarak kesinin ve ameliyat izinin azlığı gösterilmekte idi. Bu hem doğru, hem de yanlış bir tespitti. Deneyimli açık cerrahlar, oldukça küçük bir kesi üzerinden radikal prostatektomiyi gerçekleştirebiliyorlar ve laparoskopik cerrahlara kafa tutuyorlardı. Ancak onkolojik uzun dönem sonuçları, idrar kaçırma ve ereksiyon kaybı gibi parametreler incelendiğnde yavaş yavaş laparoskopik prostatektomi öne çıkmaya başladı. Robotik
Cinsellik geliştirilebilen bir davranıştır
Son zamanlarda cinsel sağlık hatlarına yapılan başvurular, ideal bir sevişme ortamının ve önsevişmenin nasıl olması gerektiğine yönelik oluyor. CİSED, “Mutlu cinsel yaşam formülü” hakkında bir basın açıklaması yaptı. Mutlu bir cinsel yaşam kurmanın ve bunu aynı kalitede sürdürmenin sihirli tek bir formülü olmadığını ifade eden Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Mutlu bir cinsellik için pek çok unsurun ahenk içerisinde bir arada olması gerekiyor. İdeal bir sevişme ortamı yaratılması ve önsevişmeye önem verilmesi bunlardan sadece ikisidir. Cinselliğin tadını çıkarmak için ilişkiden önce tüm kızgınlıkları unutmak, sakinleşmek ve rahatlayarak gevşemek çok önemlidir. Fiziksel olarak da rahat ve gevşek olmak, ilk temastan itibaren en çok dikkat edilmesi gereken durumlardandır. Alınacak ılık bir duş veya içilecek sıcak bir çikolata fiziksel ve ruhsal gevşemeyi sağlayıp ilişkiyi kolaylaştırabilir. Alkol kaslarda gerginliğe yol açabileceğinden ve konsantrasyonu azaltacağından tercih edilmemelidir. Cinsellik mekanik ve teknik bir olay olmadığı için, cinsel ilişki sırasında dikkatinizin tamamını partnerinize ve cinsel eylemlerinize yönlendirmek yerine dokunmanın verdiği hazza odaklanmak çok önemlidir. Cinsel ilişki sırasında aklımızın başka bir yerde olması, zihin içinde beden içinde uygun olmayan bir durumdur. Cinselliğe iyi konsantre olamama haz almamızı ve vermemizi engelleyebilir. İdeal ortam kişiden kişiye ve durumdan duruma değişebilir. Rahatlatıcı bir müzik veya sessizlik, ortam ısısı, ışıklandırma, tütsü veya mum yakmak, tatlı konuşmalar, yumuşak yastıklar çiftlerin cinsel enerjisini artıracak örneklerdir. Sevişmeden önce soğuk içeceklerden, dondurmadan ya da buzdan kaçının. Çünkü hazımsızlık veya soğuk yiyecekler cinsel enerjiyi azaltabilir. Yorgun, aç ve kızgınken de cinsel ilişkiden kaçının. Çünkü bu da cinsel enerjinizde dengesizliğe neden olabilir. Sevişmeden önce tuvalet ihtiyaçlarınızı giderin. Dolu idrar torbasıyla cinsel ilişkiye girmek sıkıntı vericidir. Sevişmeden önce ve sonra çok çalışmayın. Kaslar gevşediğinden enerji toparlamak zorlaşır.” dedi.Cinsellik öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir davranıştırCinsel mutluluğun sırrının çiftlerin birbirinin vücudunu ve tepkilerini çok iyi
'Bedel partner uygulaması kabul edilemez'
Bir gazetede yer alan bir haber üzerine çıkan bedel partner tartışmalarına Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED)’de katıldı. Gazetede haberinin veriliş biçimi kamuoyu tarafından magazinsel ve cinsel sağlık bilimini basitleştirmeye yönelik olarak algılandı ve haberin bu konuda bilgisi olmayanlar için daha çok şişirme haber haber veya ahlaksız haber dedirtecek cinsten olduğu söylendi. İşte eskinin eğreti gelinleri, şimdinin bedel partnerleri hakkında, toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED’in basın açıklamasından çok çarpıcı başlıklar:Bedel partner uygulaması kabul edilemezYurt dışında bazı ülkelerde tekli terapi sürecinin belirli bir evresinden itibaren yeni cinsel davranış biçimlerini denemeleri ve öğrenmeleri için hastalara cinsel terapi adımları çerçevesinde bedel partneri diye adlandırılan partnerler sunulduğunu ifade eden CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Cinsel işlev bozukluğu olan bireylerin bir kısmının eşleri ya da partnerleri olmadığı göz önünde bulundurulduğunda; verilen ev ödevlerinin başarılı biçimde yürütebilmesi amacıyla tedavi süresince kullanılan, başka bir deyişle kiralanan partnerlere bedel partneri veya surrogate partner adı verilir. Özel bir eğitim alan bedel partnerleri halen, Amerika, Avusturalya ve İsrail başta olmak üzere pek çok ülkede, vajinismus sorunu olan ve düzenli bir partneri olmayan hastalara yardımcı olmak üzere kullanılmaktadır. Aslında bedel partnerleri tek başlarına çalışmaz, her zaman bir cinsel terapistle birlikte çalışır.Cinsel terapist, hastaya bedel partneriyle ne tür bir egzersiz yapacağını teorik olarak anlatır. Dolayısıyla; cinsel terapist, hasta ve bedel partnerinden oluşan bir üçgen oluşturulur. Hasta, genellikle bir hafta içinde hem cinsel terapisti hem de bedel partneriyle seans yapar. Bedel partneriyle olan her bir seans ortalama 100 dakika sürer. Yani bedel partnerliği, teori ile uygulama arasında köprü oluşturan bir kurum olarak tanımlanabilir. Türk cinsel terapistleri cinsel sorunu olan ve partneri olmayan hastalara partner bulma sorumluluğu kabul etmeyeceğinden; Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği yasal olarak bu uygulamaya izin verilmesinin toplumsal değer yargılarımız ve etik değerlerimiz açısından sakıncalı olacağını savunmaktadır. Yani bedel partner uygulaması kabul
'Türkiye'deki erkeklerin yüzde 70'i ağır kusurlu!'
İktidarsızlık, dünyada olduğu kadar Türkiye'de de erkeklerin en önemli sorunlarından biri. Evliliklerin bitmesine bile neden olabiliyor. İktidarsızlığın Türkiye'de hangi boyutlarda olduğunu uzmanlar bu sözlerle özetledi: Sonat Bahar'ın haberiGeçtiğimiz haftalarda cinsel ilişkiye giremedikleri için eşinden boşanan ve tazminat talep eden kadın haberi de bir tartışmaya neden oldu.Ankara'da bir kadın, yedi aylık birliktelikleri sırasında eşiyle cinsel ilişki kuramadıklarını öne sürerek boşanma davası açtı. Yargıtay, cinsel ilişki sağlama görevinin erkeğe ait olduğuna karar verdi, kocayı 'ağır kusurlu' buldu. Davaya konu olan olayda, davacı kadın, çocuklarının olmadığını, eşi bilmediği için cinsel ilişki kuramadıklarını, evliliklerinin ilk gününden itibaren eşiyle aralarında geçimsizlik yaşandığını ve iletişim kuramadıklarını ileri sürdü. Ayrıca nafaka ile maddi ve manevi tazminat talebinde de bulundu. Boşanma davasını karara bağlayan Ankara 10. Aile Mahkemesi, raporlarda davacıyla davalının cinsel ilişki kuramadıklarının belirlendiğini ifade etti. Yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, fiziki ve psikolojik herhangi bir sorun bulunmadığı halde, cinsel birleşmeyi gerçekleştiremeyen davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun anlaşıldığını belirtti.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, boşanma kararını onarken, kocanın eşine tazminat ödemesi gerektiği yönünde görüş de bildirdi. Araştırmalara göre; bu vakada olduğu gibi herhangi bir nedenden ötürü iktidarsızlık yaşayan erkeklerin sayısı çok fazla. Öyle olmasa, neredeyse her köşe başında bir klinik, merkez, muayenehane açılmazdı. Biz de Türkiye'deki erkeklerin iktidarsızlık sorununu ürologlara sorduk. Sonuç bir hayli şaşırtıcı.İktidarsızlık değil, sertleşme bozukluğuKadıköy Şifa Hastanesi'nden Prof. Dr. Yusuf Ziya Akçetin ve Op. Dr. Levent Gürkan, sorunun 1992'den beri 'iktidarsızlık' olarak tabir edilmediğini anlatıyor. Her iki doktora göre de 'sertleşme bozukluğu' daha doğru bir tanım. Erkeğin cinsel 'iktidarını' kaybetmesi, sadece cinsel organının sertleşmemesi durumunu değil, erken boşalma sonucu eşini tatmin edememesi veya stresli yaşamı yüzünden isteğini kaybetmesini de kapsıyor. Bu da ilişki sorununa işaret ediyor. Bu yüzden tanım, 'memnun edici
Konserve ve fişler kısırlık mı yapıyor?
Konserveye ve fişlere aman dikkat!Yapılan bir araştırma, kısırlığa yol açtığı bilinen Bisphenol-A (BPA) bileşiminin ne kadar farklı yollarda vücuda etki edebildiğini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Dünyanın 24 ülkesinde yayınlanan Doğurganlık ve Kısırlık Dergisi, erkeklere sperm kalitelerini korumak için şu tavsiyeleri verdi:1- ALIŞVERİŞ FİŞLERİ: Alışveriş fişlerinde bulunan mürekkep kısırlığa neden olan Bisphenol-A (BPA) maddesi içeriyor. Bu kimyasal vücuda ciltten kana geçerek giriyor.2-KONSERVE YİYECEKLER: Konservelerde saklanan yiyeceklerin ambalajında bulunan çeşitli kimyasalların kısırlık riskini artırdığı düşünülüyor.3-SEKS ALETLERİ: Yatak odasına heyecan getirmek için kullanılan seks aletleri sentetik plastik malzeme içerdiği için bol miktarda Bisphenol-A (BPA) içeriyor.4-BANYO ÜRÜNLERİ: Kullanılan şampuanlar, sabunlar hatta perdeler bile sperm kalitesini düşürebiliyor. Kimyasal yöntemlerle hazırlanmış temizlik ürünleri sıcak suyla birleştiğinde zararlı hale gelebiliyor.5-SEBZELER: Tarım ilaçlarından yeterince arındırılmamış sebzeler risk grubunda yer alıyor.6-ISITILMIŞ ARAÇ KOLTUKLAR: Isıtmalı araç koltuklarının testislere zarar vererek sperm kalitesini düşürüyor.7-KÖTÜ KOŞULLARDA SAKLANMIŞ BALIKLAR: Balıkların bozulmasını engellemek için kullanılan soğutma teknolojisi bu işlemi gerçekleştirirken birtakım kimyasallardan faydalanıyor. Bu kimyasallar risk grubunda yer
Afrodizyak kullanımının sekse etkisi
Afrodizyak olarak kullanılan gıdaların cinsel yaşamı nasıl etkilediği hep merak konusu olmuştur. Uzmanlar bu sorunun cevabını araştırdı. Çikolata, çilek, muz, incir, şeftali, nar, istiridye, havyar, kuşkonmaz ve domates gibi besinler sağlık ve enerji vermekle kalmıyor, cinsel isteği de artırıyor ama doğru miktarlarda tüketilirse. Bazıları fazla tüketilirse uyku yapıyor.Çin de yapılan araştırmalara göre, yiyecekler mideyi olduğu kadar ruhu ve libidoyu da besliyor. İngiliz araştırmacılara göre de sağlık için zaten önemli olan bazı besinler aynı zamanda sihirli bir seks iksiri. Taylight Sağl ık Merkezi''nden Diyetisyen Berrin Yiğit, “Afrodizyak etkisi bilinen çilek, domates, çikolata ve fındık gibi besinleri faydalı olması için doğru miktarlarda tüketmek önemli'' diyor.MUZ, ÇİLEK, ÇİKOLATA VE FINDIK BAŞI ÇEKİYOR Afrodizyaklar arasında en çok tüketilen besinlerin muz, çilek, çikolata ve fındık olduğunu belirten Diyetisyen Berrin Yiğit, “Magnezyum deposu olan muz hem strese karşı çok etkili hem de mutluluk hormonu endorfinden zengin. Alınması gereken muz miktarı ise çikita olmamak kaydıyla günde bir orta boy. Kilo problemi olmayanlar ceviz, bal veya pekmez eşliğinde muz yiyerek afrodizyak etkiyi artırabilirler. Güçlü bir C vitamini deposu olan çilek ise cinselliği arttırıcı etkisi yanında antiaging etkisi ile de dikkat çekiyor. E vitamini içeriği cinsel organlara giden kan dolaşımını arttırıyor, Mutluluk hormonlarının salgılanmasında da etkili olan çilek cinsel hayata ve ruhsal duruma yön vermede başarılı bir gıda, günlük tüketilmesi gereken miktar ise 10 adet orta boy çilek” diyor. MAGNEZYUM VE FOSFOR CİNSELLİKTE ETKİLİ“4-5 parça bitter çikolatayı benmari usulü eritip çileklere batırarak sevgilinizle paylaşabilir, bu eşsiz tadın yarattığı keyifle mutluluğunuzu artırabilirsiniz” diyen Yiğit, Magnezyum, fosfor ve kafein içeren ve önemli afrodizyaklardan biri olan çikolatanın fazla tüketilmemesini öneriyor: “İçerisindeki magnezyum ve fosfor cinselliğe yardımcı olur ancak çikolatanın fazlasından sakınılmalı, koyu renkli kakao içeriği yüksek olanlar tercih edilmeli. 2 parça bitter çikolata makul ölçüdür fazlası kan şekerinizi yükseltip uyku hali yaratabilir.” AZI YARAR ÇOĞU ZARAR Fındık, ceviz ve badem Omega 3 yağ asit içeriği ile cinsel gücü arttıran en önemli
Kadınlara cinsel sağlık için 13 öneri!
Batı ülkelerinde her sekiz, Türkiye’de de her 12 kadından biri, meme kanserine yakalanıyor. Dünyada her yıl bir milyon kadında yeni meme kanseri saptanıyor. Meme kanserinden korunmak için dikkat edeceğiniz öneriler: Esra Tüzün'ün haberiHer yıl 375 bin kadın da meme kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Ama bütün bu rakamlar içinizi karartmasın... Bununla birlikte dünyada yaşam süresi uzuyor. Yaşam alışkanlıklarında önerilen ‘sayıları’ dikkate alıp, bu doğrultuda hareket ettiğiniz takdirde, meme kanserine yakalanma riskinizi büyük oranda azaltabilirsiniz. Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinden koruyan sayıları şöyle açıkladı:HER GÜN 30 DAKİKA TEMPOLU YÜRÜYÜNYapılan çalışmalar, günde 30 dakika veya haftada üç kez, birer saat yürüyüş yapan kadınların, meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 40-50 oranında azaldığını ortaya koydu. Bunun nedeni ise düzenli sporun, meme kanserinin oluşumunda risk faktörü olan östrojen düzeyini dengelemesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi.30 YAŞINDAN ÖNCE ANNE OLUNYapılan çalışmalar, günde 30 dakika veya haftada üç kez, birer saat yürüyüş yapan kadınların, meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 40-50 oranında azaldığını ortaya koydu. Bunun nedeni ise düzenli sporun, meme kanserinin oluşumunda risk faktörü olan östrojen düzeyini dengelemesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi.İKİ YIL SÜREYLE EMZİRMEYE ÇALIŞINEmzirme, meme kanserine yol açan en önemli etkenlerden biri olan östrojenin, kandaki düzeyini azaltıyor ve hücreleri yeniliyor. Her şeyden önce çocuğunuzun sağlığı için ama aynı zamanda meme kanserinden korunmak için bebeğinizi ilk altı ay sadece anne sütüyle, daha sonra ek besinlerle birlikte, mümkünse iki yıl emzirin.ALKOLÜ HİÇ KULLANMAYINYapılan çalışmalar; her gün düzenli olarak alkol tüketen kadınlarda meme kanserine yakalanma riskinin içmeyenlere göre yüzde 40 oranında daha fazla olduğunu ortaya koydu. Çünkü alkol, risk faktörü olan östrojenin kandaki düzeyini yükseltiyor. Bu yüzden alkol tüketiminden kaçının.AYDA BİR MEME MUAYENESİ20 Yaşından sonra ayda bir kez şunu yapın: Adet bitiminden sonraki ilk hafta içinde, ayna karşısında, her iki memenizi kontrol edin. Meme ve koltuk altlarını da yatar durumdayken ellerinizle muayene
Horlama tutkuyu öldürüyor
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre aşkın ömrü 3 yıl. 2 bin kişiyle gerçekleştirilen araştırmada, çiftlerin 3 yıldan sonra birbirlerinden daha çok şikâyet ettiği, daha az seks yaptığı görüldü. Çiçeği burnunda çiftler haftada 1.2 saat tartışırken, 3 yıldan sonra bu süre 2.7’ye çıkıyor. İlişkinin başındaki çiftler, 3 yılı devirenlere oranla haftada 3 kat daha fazla seks yapıyor.Çiftlerin yüzde 67’si başta partnerinde umursamadığı birçok özelliğin üçüncü yıldan sonra rahatsız etmeye başladığını dile getiriyor. Araştırmaya göre tutkuyu öldürenler ise şöyle:* Partnerin kilo alması.* Para kaybı.* Uzun çalışma saatleri.* Kişisel bakımın azalması (örneğin bakımsız, uzun tırnaklar).* Horlama.* Seksi olmayan iç çamaşırları.* Partnerin ebeveynleriyle fazla vakit geçirme.Milliyet /
Vajinal kuruluk nedir?
Gerek normal yaşamda gerekse de cinsel ilişki esnasında kadınları mutsuz eden vajinal kuruluk neden oluşur? Cinsel hayatı nasıl etkiler? Vajinal kuruluk nedir?Dış genital bölgeden başlayan ve rahime kadar uzayan bölgeye vajina denir. Vajina 10-15 cm uzunluğunda bir kanaldır. Bu kanalın ön ile arka duvarı birbiriyle temas halindedir. Bu temastan dolayı duvarların sürtünmesini önlemek için o bölgede mutlaka bir sıvı akıntısı olması gerekir. Eğer bu bölge nemli olmazsa sürtünmeden dolayı tahriş meydana gelir.Vajinanın cinsel ilişki esnasında daha da nemli olması gerekir. Bu nedenle ilişki esnasında vajinadan daha fazla sıvı salınır. İki şekilde vajinal kuruluktan söz edilir:•Normal zamanlardaki kuruluk•Cinsel ilişki esnasında yaşanan kuruluk Vajina neden kaygan olmalıdır?Vajinada sürekli bir sıvı akımı olması gerekir. Çünkü vajinanın ön ve arka duvarı sürekli olarak birbiriyle temas halindedir. Kadın, günlük hayatını sürdürürken o duvarlar sürekli temas halindedir. Eğer o yüzeyler nemli olmazsa tahriş meydana gelir.Cinsel ilişki esnasında da duvarların tahriş olmaması için ekstradan kayganlık gerekir.Vajinal kuruluk neden olur?Günlük hayattaki kuruluktan ve tahrişten söz ediliyorsa, bunun en sık görülen nedeni kadının yapısal durumudur. Çünkü yapısal olarak bazı kadınlarda vajinada nemlenme daha az olur.Diğer neden, menopozdur. Östrojen hormonunun azalması ile vajina bölgesinin nemlenmesi azalır ve tahriş meydana gelebilir.Cinsel ilişki esnasında vajinal kuruluğun en sık görülen nedeni, yeterince uyarılmamaktır. Çünkü vajinadaki kayganlaşmayı sağlayan, cinsel uyarandır. Erkekteki ereksiyonun kadındaki karşılığı vajinadaki kayganlaşmadır. Kadın yeterince uyarılmadan ilişkiye başlamışsa, tabii ki kuruluktan dolayı o bölgede ilişki esnasında ağrı meydana gelecektir.Vajinal kuruluk cinsel yaşamı nasıl etkiler?Cinsel ilişkide vajina kaygan değilse ilk giriş anında ve ilişki esnasında kadın ağrı duyar. Bunun yanı sıra vajinal kuruluk sorunu; kadının ilişkiden kaçması, orgazm olamaması, eşinden uzaklaşması sonuçlarını da doğurabilir.Vajinal kuruluk ne zaman sorun olarak kabul edilmeli?Kadın ilişki esnasındaki ağrıdan söz ediyorsa veya muayene esnasında o bölgede tahriş meydana geldiğini tespit edersek, o zaman bir sorundan bahsedebiliriz. Ama bazı kadınlarda vajina kuru
8 Mart 2011 Salı
JAWS 3 FİLMİ İZLE
JAWS 3 filmini izle, jaws serisi izle, jaws 3 filmi full izle, jaws tüm filmleri, gerilim filmleri, aksiyon filmi izleIMDB Puanı: 3.3/10Yapım: 1983 ~ ABDTür: Gerilim , Korku , MaceraYönetmen: Joe AlvesSenaryo: Guerdon TruebloodYapımcı: Rupert HitzigGörüntü Yönetmeni: Chris J. Condon , James A. ContnerSüre: 1 saat 39 dkOyuncular: Dennis Quaid , Lea Thompson , Bess Armstrong , Louis Gossett Jr. , Andy HansenFlorida Su Dünyası’nda çalışan bir grup biyolog yavru bir köpekbalığı bulurlar ve deniz canlılarını sergiledikleri havuzda ziyaretçilerine göstermek için onu buraya getirirler ancak bu yavru kısa zaman içinde
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)